Doğu Akdeniz’in en büyük yelken festivali The Bodrum Cup’ın 29’uncu yılında start 16 Ekim’deki Kampana Töreni ile verildi. Toplam 105 teknenin katıldığı ilk etap Kissebükü’nde sona erdi. Koyların imara açılması ile yapılaşma tehdidine dikkat çekmek amacıyla denizde sevgi yumağı oluşturan ekipler “Koylarıma Dokunma” diyerek doğal dokunun korunmasını istedi.
Heyecanla beklenen uluslararası deniz festivali The Bodrum Cup’ta yarış macerası, 17 Ekim günü TAV Passport etabıyla başladı.
29 yıldan bu yana devam eden ve hem Türk hem yabancı yelken tutkunlarını bir araya getiren etkinliğin ilk etabına 59’u Türk, 12’si yabancı 71 tekne yarışmak, 34’ü de Kissebükü gösterisine katılmak üzere 105 tekne katıldı.
Kissebükü, aslında bu etkinliğin en önem verilen duraklarından biriydi. Yelkenciler, bir süre önce başta Gökova Körfezi olmak üzere koylardaki yapılaşma tehlikesine dikkat çekmek amacıyla deniz üzerinde bir sevgi yumağı oluşturarak tepkilerini dile getirmeyi düşünmüşlerdi.
Hatta bunun için Sadun Boro’nun Vira Demir kitabından bir de dörtlük seçmişlerdi:
“Tanrı dünyayı yaratmış
Gökova’yı nakşetmiş
Cenneti tasvir için
Kullarına bahsetmiş”
MAVİ YOLCULUK’UN BAŞLANGIÇ NOKTASI
Yarım ay şeklindeki Kissebükü sahil kıyısının önünde toplanan tekneler, koya karşı simetrik bir şekilde dizilerek kara ile denizi birbirine kavuşturan tam bir çember oluşturdular. Evrensel dilde sonsuz sevgiyi simgeleyen bu çemberle, doğayı korumanın ve insan ile doğa birlikteliğinin gücünü vurguladılar.
Kissebükü, yeşilin ve mavinin doyumsuz güzelliğinde dinginlik ve huzur arayanların adresi ve Gökova’nın da giriş kapısı.
Yelkenciler mavi yolculuğun bu eşsiz başlangıç noktasının ve ülkemizin tüm diğer paha biçilmez koylarının korunmasına katkıda bulunmanın çok önemli bir sorumluluk olduğuna inanıyor.
“ÇEVREYİ KORUMAK VATANI SEVMEKTİR”
The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal, Bodrum’un doğal güzelliklerinin korunmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Ülkemizi ne kadar çok sevdiğimizi göstermemizin en güzel yollarından biri ülkemizi denizi, doğası, koyları, ormanlarıyla birlikte korumak, bu değerli özelliklerini daha da çoğaltmaktır.
Cennet gibi doğal güzellikleri ve cazibe merkezleriyle Bodrum, Türkiye’yi dünyaya tanıtan en özel yerlerden birisidir. Dolayısıyla Bodrum koylarının yapılaşma tehdidi altında olması son derece üzücüdür.
Bu yıl yarış rotamıza Gökova’nın ilk koyu olan Kissebükü’nü özellikle dahil ettik. The Bodrum Cup olarak, çevreye duyarlı olmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Kissebükü’nde ayrıca, yaşamını denize ve doğanın korunmasına adamış, dünyanın çevresini teknesiyle dolaşan ilk Türk denizci Sadun Boro için de bir anma töreni yapıldı.
Törene Muğla Büyükşehir Belediyesi Deniz ve Kıyı Tesis Müdürü Emre Tümer, Bodrum Belediye Başkan Vekili Niyazi Atare, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon ve Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz katıldı.
THE BODRUM CUP İSTANBUL’A TAŞINIYOR
21 Ekim’de Palmarina etabıyla tamamlanacak olan The Bodrum Cup’ın Onursal Başkanı Erman Aras, Kampana Töreni’nde yaptığı konuşmada, gelecek yıl etkinliği İstanbul’dan başlatmayı planladıklarını belirterek şunları söyledi:
“29 yıl önce bu işe karar verdiğimizde gulet turizminin gelişim potansiyelini görmüştük.
Her yıl ekim ayında düzenlenen The Bodrum Cup sayesinde Bodrum’un her mevsim güzel olduğunu gösteriyoruz. Seneye hedefi İstanbul’a çekiyoruz. 30. yılı İstanbul’dan başlatmak istiyoruz. Akdeniz’in en büyün yarışı olmak üzere yol çıktık, bunu başaracağız.”
Kaynak: TurkSail
