SARI KABUS GERİ Mİ DÖNÜYOR? MÜSİLAJ MI? YOSUN PATLAMASI MI?

2021 yılında uluslararası bilim literatürüne ‘Marmara Denizi’nde Sarı Felaket’ şeklinde giren müsilajın tekrar görüleceği endişesi bilim insanları kadar yerel yönetimleri de düşündürüyor. Aşırı kirlilik, atık sularının ayrıştırılmaması, aşırı avcılık ve iklim değişikliği gibi nedenlerle oluşan müsilajın tekrar görüldüğüne dair bilgi ve görseller dolaşırken, müsilaj için gerekli şartların oluştuğu görülüyor. Son günlerde Marmara Denizi’nde tekrar görüldüğü düşünülen müsilaj bazen gemi balast izinden, alg patlamasına kadar pek çok olayla karıştırılıyor. Sualtına inen dalgıçlar son günlerde yayılan müsilaj haberlerine neden olan yosun birikmesini görüntüledi.

TEHLİKE GEÇMEDİ MÜSİLAJ İÇİN GEREKLİ OLUMSUZ ŞARTLAR OLUŞUYOR

Deniz ekosistemine verdiği büyük zarar kadar turizm ve ekonomiyi etkilemesiyle bilinen müsilaj yani deniz salyası Marmara Denizi’nin korkulu rüyası. Marmara Denizi’nde yüzde 40 oranında canlı kaybına yol açan çevre felaketi müsilaj, çevresinde yaklaşık 30 milyon insanın yaşadığı Marmara Denizi’ni tehdit ederken 5 Haziran Çevre Günü ve 8 Haziran Marmara Denizi Günü nedeniyle sualtına inen dalgıçlar tarafından araştırıldı.

İstanbul’un Anadolu Yakası ve İstanbul boğazında dalan dalgıçlar yüzeye de çıkabilen sarı rengin yosun patlamasından kaynaklandığını görüntüledi. Müsilaj ile karıştırılan yosun patlamasının kimi yerlerde alg patlamasıyla birleştiği görülürken, müsilaj kadar etkili olabildiği ve dipte yaşayan canlıların yuvalarını bir örtü gibi sardığı belirlendi.

MÜSİLAJ GİBİ YUVALARI KAPLIYOR

Kentsel tehditlerin yanı sıra çevresinde bulunan sanayileşmenin olumsuz etkisini çeken Marmara Denizi, sadece yılın bir gününde hatırlanmamalı. 8 Haziran Marmara Denizi Günü’nde ortaya çıkan acı tablo, dalgıçlar tarafından gözler önüne serildi. Aşırı avcılık ve iklim değişikliği baskısı altında yaşam şansı azalan denizin derinliklerine dalan dalgıçlar, ekosistemin nasıl yok olduğunu gösterdi. Sadece 11 tür balığın yakalanabildiği Marmara Denizi, dünyada tek ülkeye ait tek deniz. Yani stratejik olarak dünya jeopolitiğindeki yeri kadar ulusal olarak Türkiye Cumhuriyeti için büyük anlam taşıyor. Fakat, kirliliğe bağlı yok oluş Deniz Kartalı’nın kamerasından ‘Kral Çıplak” haykırışını yükseltiyor.