TEMEL MAĞARA DALICILIĞI – 1

Mağaralar, birçok kişişnin tahmin edeceği kadar ilginçlikler ve güzellikler kapsamaktadırlar. Söz konusu değerleri merak eden kişiler,yıllardır gizemli ortamını tanımak,incelemek için buralara geziler düzenlenmektedir.Bununla birlikte, hala araştırması tamamlanamamış veya henüz keşfedilmemiş birçok mağara düzeni vardır.Bilindiği gibi mağara bilminin (speleoji) gelişmesinde kuru-mağaracılık keşif ve araştırmalarında yetersiz ve çaresiz almaktadır.Su ile dolu mağaara bölümlerini ortaya çıkartmak ve yeraltı sularının özelliklerini anlayabilmek için,bu noktada dalış olayı ve saltı bilmi devreye girmiştir. Mağara bilminin bir ihtiyacı olan mağara dalıcılığı,araştırma ve keşif maksatlı olmasının yanında,sportif ve rekrasyonel yanları da bünyesinde barındırmalıdır.Bir anlamda,sualtı kültürüne yeni bir boyut getirmiştir.Salt,sualtı ve deniz mağaralarını çoğunlukla rastlantısal olarak inceleyen dalgıçlar artık mağara bilminin doğrultusunda daha anlamlı ve verimli olabilmenin bilinci içindedir. Mağara dalıcılığı ;ekoloji,jeoloji,hidroloji,hidrojeoloji,arkeoloji,akuatik,biospeoloji,
speleopalentoloji gibi bilimsel disiplinlenler birlikte çalışmaktadır.

Yukarıda da belirtildiği gibi,sualtındaki kavuklar ve mağaralar sarsıcı ve çarpıcı özelliklere sahip olup,dalıcıların yoğun ilgisini çekmektedir.Tehlike,işte bu noktada başlar.Eğitimsiz ve özel donanımsız olarak,bu işe girişilmesinin riski büyüktür ve yapılacak hatanın faturası genellikle ölümdür.Şüphe yok ki mağara dalıcılığı ,en teknik dalış türüdür.Ele alınış ve dalış ortamı nedeniyle birçok tehlikeyi içerir.Uygulamada tam beceri gerektirir.Bu bir muhakeme-yoğun etkinliktir.Ansal ve bedensel yeterlilik mükemmel olmalıdır.Muhakeme yapılan hata(lar) kazalara neden olmaktadır.İyi bir planlama ve uygulama,hem yüksek güvenlik,hem de başarı getirecektir.Mağara dalıcılığı bazıları için benlik tatmin aracı iken,diğer bazıları için eğlence ve değişik duyguları tatmak uğruna bir araçtır.Sayıları her gün artan başka ise olayı araştırma ve keşif olarak algılamaktadır.Misafir bulunduğu ortamda gerek kuru gerekse ıslak mağaracıların dikkat etmesi gereken konu mağaraların barındırdığı güzelliklerin korunmasıdır.Mağaraya verilebilecek olası zararları tamiri mümkün değildir.Oluşumu binlerce yıla dayanan bu jeolojik kanıtlar bir kez gitti mi geri getirilemez.

Ülkemizdeki kara mağaraları sayısı on binlercedir.Dolayısıyla sulu sistemlerin ve yeraltı sularının potansiyeli çok yüksek olarak kabul edilmektedir.Ayrıca kıyı veya deniz mağaraları sayısının da oldukça fazla olduğu sanılmaktadır.Mağara bilimcilik ülkemizde belli bir geçmişe sahip olmasına rağmen mağara suları ve sualtı mağaralarına dalış konusunda çağa uygun atılımlar yapılamamıştır.Yabancılarla ortak yapılan birkaç dalışın dışında yerli ekiplerin gerçekleştirdiği dalışlar bir elin parmaklarını geçmez. Bu dalışlarda bu işin eğitimini almış kişiler tarafından kendilerini önemli ölçüde tehlikeye atarak yapılmıştır.Eğitimin herşeyin başı olduğunu kabul edersek işe bir kitap çevirisi ile başlamanın doğru olacağını düşündük.Elimizde ki bu çalışma dünyadaki bu konuda yayınlanmış birkaç kapsamlı kitaptan biridir. Bu derleme temel mağara uygulamacılığına uygulamalı bir yaklaşım getirmektedir.Ama,mağara dalıcısı olabilmek için bunun ötesi gerekir.Öncelikle mağaralar ve mağarabilim hakkında belirli bir düzeye erişmek ve kuru mağaracılık deneyimine sahip olmak bilgileri ve uygulamayı sık sık tazelemek doğru ve yararlı olanıdır.

Bu birikim yanında kişinin açık su dalışlarıyla ilgili olarak herhangi bir sorunu olmamalıdır.Gece dalışı,Derin dalış,Sualtı sörveyi,Karada sörvey ve haritacılık gibi kursların alınması faydalı olacaktır.

Çeviride gerçek ve olası arazi deneyimleri ön planda tutulmuş konular canlı örneklerle incelenmiştir. Her kazanın çözümlenmesi yapıldıktan sonra bağlantılı konu anlatılmıştır.Temel mağara dalıcılığı kitabı,konuya sağlam bir başlangıç olup,ileride basmayı düşündüğümüz daha kapsamlı kitap(lar) için ana iskeletin kurulmasını ve kanunen gelecekte daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır sanıyoruz.

Bu kitabın çevrilmesini bizzat orjinal kopyayı temin ederek bana veren teşvik eden Türkiye mağarabilimciliğinin babası ve öncüsü Sayın Temuçin Aygen’e Teşekkürü bir borç bilmekteyiz.

Uzun vadeli bir plan çerçevesinde Türkiye Dalıcıları ve mağara bilimcileri diğer uluslararası yandaşları arasında arzu edilen çağdaş yerini alacaktır.

Kaynak: Gökhan TÜRE / MAVİ DÜNYA

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !




https://www.sualtigazetesi.com/wp-content/uploads/image-2-3.png