TUREB: AZ ZAMANDA COK IS YAPTİK…

08 Ocak 2015 Perşembe

NİLGÜN ATAR- turizmhaberleri.com
SEKTÖREL SOHBETLER-2-
KONUK: TUREB BAŞKANI A.ZEKİ APALI

Turist Rehberleri Birliği TUREB Başkanı A.Zeki Apalı ile gerçekleştirdiğimiz sohbetin ikinci bölümünde; Birliğin kurulma süreci, dünden bugüne yapılanlar, 2015 Oda seçimleri, kısa ve uzun vadede Projeler üzerine görüştük. İşte TUREB Başkanı A Zeki Apalı ile gerçekleştirdiğimiz 3 saatlik detaylı röportajdan sorulmayan sorular ve samimi açıklamalar, bilinmeyenler…

Turist Rehberliği Meslek Kanunu 22 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla birlikte TUREB’in de resmen kuruluş sürecine girildi. Peki bu süreçte neler yaşandı.?
Turist Rehberleri Birliği Meslek Kanunu’nun yürürlüğe girmesi üzerinden 2 yıl geçti. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte TUREB’in kurumsallaşma süreci başladı. Tureb’in kuruluşunu İRO, İZRO, ARO olmak üzere 3 Odaya verdi Kanun. 3 ay sonra Birliğin kurulması gerekiyordu. Ama birlik zaten seçimlerle beraber hukuki olarak göreve başlamış oldu. Başlangıçta zorluklar yaşandı maddi kaynağımız olmadığı için. Antalya Rehberler Odası bu çalışmalar sırasında büyük destek oldu. Kurumsallaşma aşamasında bugün geldiğimiz noktada gerçek anlamda Türkiye Barolar Birliği, Tabipler Birliği neyse TUREB de odur. Kurumsal olarak çalışan dinamik bir mekanizma oluşturduk. Ne kadar zamanda? 18 Temmuz 2013 seçimlerinden bugüne kadar. Bütün imkansızlıklara rağmen çok mesafe kaydettik.

Bugüne kadar neler yaptınız TUREB olarak?
Kanun gereği önce Çalışma Kartları baskısı başarıldı, hemen ardından 2014 basıldı, bu sene süresinden önce 2015 kartlarını yetiştirdik. Dil sınavı için yüzlerce başvuru dilekçesi vardı. 1400 den fazla kişi ile sınav yapıldı. 22 farklı dilde sınav başvurusu yapıldı. Bunların içinde 1 katılımcı olan da vardı. Komisyonların oluşturulması ayrı bir maliyetti.

Biz, ” rehberlerin konuştuğu dil onları aynasıdır. Ne kadar çok dil çeşitliliğimiz ve farklı dillerde rehberimiz varsa bu zenginliğimizdir. Bunun mali boyutuna bakmayacağız ” dedik, imkansızlıklarımıza rağmen inanılmaz performans sergiledik ve o kurulları oluşturduk . Üniversitelerde kürsüsü olmayan dillerin sınav komisyonlarını büyükelçilerden istedik. Üste düzey diplomatlar geldiler. Sınav sonunda başarısız olanların itirazları yapıldı. Kanun gereği itiraz komisyonlarının aynı kriterlerde kurulması gerekiyordu, ayrı bir maliyet. Bütün bunlar hukuka uygun olarak gerçekleştirildi. Bakanlık tarihinde bile olmayan sayıda dil çeşitliliği ile sınav açılmış ve başarıyla sonuçlamıştı. Bakanlık tarihinde yapılanlardan daha az itirazla tamamlanmış bir sınav gerçekleştirdik.

AZ ZAMANDA ÇOK İŞ….
Birlik kuruldu, seçimler oldu aradan 6 ay geçti düşünün. Bunu bu şekilde paylaşmadığımız zaman dışardan ” sınav yaptılar , para kazandılar ” vs olarak değerkendiriliyor. Aslında işin ucu para değil, elbette katkı payı toplanıyor çünkü giderler görünenin çok ötesinde.. Sınav komisyonu ile itiraz komisyonları aynı kritelere göre toplanıyor. Biz parasından ziyade manevi anlamda rehberlere getireceği zenginliği düşündük her zaman. Bizim için bu önemli ve öncelikli.

REHBERLERE ÖZEL SİGORTA YAPILDI
İkinci olarak Rehberlerimizi özel poliçe kapsamında sigorta yaptırdık. Sürekli yollardayız. Maalesef 2014 yılında 2 arkadaşımızı görevi başında kaybettik. Sağlık hizmetlerini kapsıyor belli oranda. Ek sigorta kapsamına alındı.

BİR İLK: HUKUK DANIŞMANLIĞI HİZMETİ
Rehber camiası mali, SGK, hukuki konularda hep talep içerisindeydi. Odaların gücü farklı; en büyük odamız İRO’nun 4 binden fazla üyesi var, ARO 1.800 üyeli.. Bunun yanında 100 üyeli odamız da var. En küçük odamız 107 üyeli.. Her bir odanın hukuk danışmanı istihdam etmesine imkan yok. Dolayısıyla ” biz Birlik olarak bu hizmeti verelim ” dedik. Mali ve İdari işlerle ilgili hukuk bürosu ile anlaşma yaptık. Biz bu hizmeti rehberlerimize sunduk. 2014 yılında aslında çok şey yaptık. Gözle görülmedi. Ama şu saydıklarım insanüstü performans neticesinde yapılmıştır. Bizim başlangıçta 18-20 saat çalıştığımız oldu.

TOPLANAN PARALARLA NELER YAPILIYOR SORUSUNUN CEVABI:
Bizim için önemli konuyu da izninizle paylaşmak istiyorum: Rehber camiasının katkılarıyla odalara ödedikleri aidatlardan aktarılan paralar, çalışma kartlarından alınan ücretlerle birşeyler yapmaya ayakta durmaya çalışıyoruz. Bu paralar bizim için kutsaldır, har vurup harman savurmak ya da kontrolsuz harcama bizim için söz konusu olmadı. Yasa gereği kurul toplantılarımızın yapılması, Denetim- Disiplin Yönetim Kurulu’nun ayda bir toplanması gerekiyor. Ve bunlar birlik merkezinde oluyor. Farklı şehirlerden gelen üyelerin ulaşımları var. Burada diğer arkadaşlarıma örnek olmak adına hiç kimseye baskı yapmadım ama ben Başkan olarak çoğu yere otobüsle gittim. Ya da program önceden belliyse otobüs fiyatına denk gelen uçak biletleri aldık. Bunu görünce diğer arkadaşlarım da bu konuda hassasiyet gösterdiler. Herkes iyi niyetli bir çaba içine girdi. Bu dışardan bilinmeyen tablodur. Rehber kamuoyu ” biz ciddi ödemeler yapıyoruz ama birlik bünyesinde neler yapılıyor ” diye sorar. Bu söylediklerimin maddiyatla ölçülmesine imkan yok ama bilinmesinde de yarar var.

ODA SEÇİMLERİ KASIM-ARALIK 2015’DE YAPILACAK…
2015 de meslek odaları seçimleri var, tarihi belli oldu mu?
Yönetmeliğimizde Kasım – Aralık dedik. Şu sebeple, Türkiye genelinde odalar aynı dönemlerde seçimlerini yaptığı takdirde delegeler ve yönetimler yenilecek, yeni gelen delege ve yönetimler de Şubat -Mart aylarında birliği seçecek. Böyle bir yapı oluşturmaya çalıştık.

Peki seçim sisteminde değişiklik olacak mı?
Bir önceki seçim sistemi aynen geçerli. Tarihini netleştirmiş olduk. Önceden kanunda 3 yılda bir yenilenir deniyordu, şimdi yönetmelik ve seçim sistemi çok daha detaylı bir şekilde hazırlandı. Başlangıçta şunu yaşadık: Kanun çıktıktan sonra ilk seçimler yapıldığında her ilin seçim kurulu kanunu farklı anladı, farklı yorumladı. Yorum farklılığını ortadan kaldırmak adına yeni yönetmelikte çok detaylı yazdık. Hatta seçim kurulu yöneticileri ile birlikte çalıştık. Dolayısıyla Türkiye’nin neresine giderseniz gidin uygulanacak seçim sistemi aynıdır.

EĞİTİM EN TEMEL PROJEMİZ…
Tureb’in yeni projeleri var mı? Ne tür projelere ağırlık vereceksiniz?

Biz üzerimizde bu yönde de manevi baskı olduğu düşüncesindeyiz. Turizm sektörüne öncülük etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Eğitim konusunda çok hassassız, bizim temel projelerimizden biri bu. Rehberlerin eğitiminin önemi kadar üniversitelerdeki rehberlik bölümü öğrencilerinin eğitim kalitesinin yükseltilmesiyle de alakalı üniversitelerle çok ciddi bir işbirliği içindeyiz. 2015 yılında bu işbirliğini daha üst düzeye taşıyacağız.

ÖĞRENCİLER DİL KONUSUNDA YETERSİZ…
Bu çerçevede yaşanan sıkıntı nedir?

Yaptığımız dil sınavında özellikle üniversitelerin Meslek Yüksek Okulunun ilgili bölümlerinden gelen öğrencilerin dil konusunda eksikliklerini gördük. 2 dakika içinde ancak 7 kelime konuşabildiğini kayıtlarımızda tespit ettik. Turist rehberliği mesleği bir yabancı dili iyi bilmeyi gerektirir. Kanunumuzun adı Turist rehberliği Meslek kanunu ama ” dil sınavını geçemeyenler de Türkçe rehberlik yapsınlar ” diyen üniversite hocalarımızın yaklaşımlarını popülist buluyorum. Turist rehberi ünvanı taşıyacaksınız ama Türkçe rehberlik yapacaksınız, bu olmaz. Bunun yerine biz Okullardaki özellikle yabancı dil eğitim kalitesinin yükseltilmesi yönünde girişimler yapıyoruz, bunu daha yukarı çekmeye çalışacağız. Eğitim standardının oluşmasına katkıda bulunacağız. Üniversitelerde 41 farklı bölüm var, bunların çoğu MYO statüsünde ama lisans düzeyinde geçişleri teşvik ediyoruz, başladı da.. Müfredatların birbirine yakın olması lazım. Uygulama gezileri yapıldığında gelen raporlarda görüyoruz ki, farklı okullardan gelen çocukların derslere ve konulara hakimiyeti aynı değil. Bu dengeyi sağlamamız lazım.

2015 yılında dil sınavı açacağız. Dolayısıyla 2015 yılının muhtemelen yaz aylarına ancak yetişir, çünkü hazırlık safhası, fiziksel mekanlar oluşturulması diğer konuların oluşturulması var. Hem öğrenciler için hem de yeni dil öğrendiğini düşünen rehber arkadaşlarımızın çalışma alanları oluşturması için dil ekletme ve dil seviye tespit sınavı yapacağız.

İŞ GÜVENLİĞİ PROJELERİMİZ ÖNCELİKLİ…
İş güvenliği konusuna ayrı önem veriyoruz. 2015 yılında bu alanda ciddi çalışmalar yapacağız. 2014 de 2 arkadaşımızı kaybettik, çok sayıda arkadaşımız yaralandı. En son Antalya üyesi bir arkadaşımız 10 gün yoğun bakımda kaldı ve iyileşti. İş güvenliği anlamında belli projelerimiz var, bunları daha üst makamlara taşıyarak düzenleme getirmeye çalışıyoruz. Bunun üzerine gideceğiz.

HER SENE 1 KİTAP HEDEFİ….
Eğitim anlamında ilk kitabımızı geçen sene yayınladık. Her yıl en az bir kitap hedefliyoruz. Seyahat acentaları birliği kanunu 1972 tarihli, 10.ncu kitabını basarak bize de gönderdiler, elbette takdir edilecek bir çalışma.. Antalya Rehberler Odası 5 bin adet bastığı dergisini tüm kurum ve kuruluşara gönderiyor. Biz ilk sene ilk kitabımızı yayınladık. 10 sene sonra eğitim, kitap yayını ve diğer projelerle daha çok ön planda olma hedefimiz var. (Şadan Gökovalı’nın ” Ben Halikarnas Balıkçısı- Doğdum Sevdim Öldüm ” isimli kitabı gerçekten okunması gereken önemli bir eser)

DÜNYA REHBERLER BİRLİKLERİ FEDERASYONU KONGRESİ’NE KATILACAĞIZ..
Bu sene Uluslararası anlamda yeni atılacak adımlar olacak mı?
Dünya Rehberler Birlikleri Federasyonu Kongresi’ne katılıyoruz. Ocak ayı sonunda Dünya Rehberler Birlikleri Federasyonu Kongresi yapılacak Çek Cumhuriyeti’nde. Ama bununla ilgili üzücü bir olayı anlatmam gerektiğini düşünüyorum. 2012 yılında bu organizasyonun nerede düzenleneceğine dair ilk başvurular yapılıyordu. Biz Antalya’da yapılmasını istedik. Antalya Kongre Bürosu, Valilik, Büyükşehir Belediye Başkanı, bakanlık ilgili birimleri ile görüştük, yazılar verdik. ” ARO olarak gelenleri rehberlik anlamında misafir edeceğiz ” dedik. Antalya Kongre Bürosu’nun çalışmaları çok ileri düzeydeydi, başarabilirlerdi. O dönemde engellendi ve biz aday bile olamadık. Antalya ve İstanbul’da olması önemli değildi bizim için. Kayıp kimin kaybı..? Şimdi bu organizasyon için Çek Cumhuriyeti’ne gidiyoruz. Organizasyon içersinde yönetim kurulu üyemiz ve üniversiteden iyi bir akademisyen arkadaşımız TUREB adına katılacak. Etkin olup orada da yer edineceğiz. 2015 in önemli işlerinden biri bu organizasyona katılmak.

REHBERLERİN PROJELERİNE ÖNEM VERİYORUZ
Rehber Camiası içinden çıkan projelerle sohbete devam edelim. Osmanlı Mezar Taşları Çözmek Projesini tamamlayan Mahmut Ökçesiz bu kez Türkiye envanteri Projesini hazırladı. Bakanlığın ilgisini bekliyor. Büyük farkındalık yaratan bu projeyi Tureb olarak destekliyor musunuz?
Mahmut bey bizim proje grubumuzun üyesidir. TUREB bünyesinde eğitim, yayın, projeler Kurulu, mevzuatı ve mesleki standartları geliştirme kurulu gibi gruplarımız var.Ama bütün bu sıkıntılar içinde proje grubu ikinci planda kaldı. . Rehberlerin ürettiği projelere önem veriyoruz ve destek vermemiz gereken noktalarda elbette yardımcı oluruz. Fuarlarda rehberlerin tanıtımı önerisini geliştirmeye ve imkan yaratmaya çalışıyoruz

İŞARET DİLİ EĞİTİMİ PROJESİ GÜNDEMİMİZDE
İşaret dili bilen rehber konusunda sıkıntı olduğunu ARO Üyesi İsmail Tekin ile yaptığım röportajda gündeme getirmiştim. Oldukça da geniş yankı uyandırmıştı. Türkiye’de gerçek anlamda işaret dili bilen tek rehber kendisi..TUREB olarak bu konuda çalışmanız var mı?
2015 yılında işaret dili alanında bir proje çalışması başlatıyoruz. AB fonlarından hibe alarak yürütmeyi planlıyoruz. Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın mesleki yeterlilik kurumu ile görüştük. Daha ulusal çaplı ve belki de dünyada bir ilke imza atabiliriz. 40 dan fazla işaret dili varsa, bizim rehberlerimizin kendi dillerinde (İngiliz Alman ve fransız vb) işaret dilini öğretebilmek istiyoruz. Ama şunu da belirtmek gerek; kamu kesiminden yeterince sıcak bir yaklaşım ve destek göremiyoruz. Bütün rehberlerin (10 bin) kendi konuştuğu dilin işaret dilini biliyor hale getirilmesi belki de dünyada bir ilk olur. Çalışmalarını yapıyoruz ama dediğim gibi ilgili kurumlara gittik ama yakın ilgi göremedik. Bazen ivme kazandırmak zaman alıyor.

ENAT İLE İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIZ
ENAT uluslararası kar gütmeyen bir kuruluş… Türkiye temsilcisi ile dialog halindeyiz, TUREB ile neler yapabiliriz noktasında bize ulaştılar. İzmir’deki (İZRO) işaret dili kursunu da onlar yaptılar. ENAT yetkilileri ” uluslararası anlamda işaret dili eğitimini verecek uzmanları gönderebiliriz ” diyorlar.Tabii bir maliyeti var. Bunların görüşmeleri devam ediyor. Somut bir proje şekline dönüştürerek destek almamız lazım. Sayın müsteşarımız ile de görüştük. Yerelden ziyade merkezi bir Avrupa Birliği projesi olacağını düşünüyoruz.

ARO: ENGELLİ TURİZMİNDE ÇOK EKSİĞİMİZ VAR
Daha sonra kendisi ile röportaj yaptığım ARO Başkanı Hasan Uysal; sohbetimizin bu bölümüne katılarak konu ile ilgili şu bilgileri aktardı: ” Rehber İsmail Tekin işaret dili eğitimini ARO’da verdi ama destek ve ilgi göremedik. Çünkü böyle bir eğitim zaman ve maddi anlamda bir külfet içeriyor. Rehber ise bu eğitimi alırsa karşılığında ne alacağım beklentisine giriyor.. Oysa Avrupa’da bu alanda pek çok engelli bulunuyor. Engelli turizmi konusunda ise çok eksiğimiz var. Turizm Sektörünün tüm paydaşları olarak bunu görmemiz ve üzerinde çalışmamız gerekiyor ” dedi.

(DEVAM EDECEK)
SON BÖLÜMDEN BAŞLIKLAR:
TURİZM VE KRİZ YÖNETİMİ
TÜRKİYE TANITIM STRATEJİLERİNDE REHBERLERİN YERİ…
DARP EDİLEN REHBERLER VE HANUTÇU SORUNU

Kaynak: turİzmhaberlerİ.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !




https://www.sualtigazetesi.com/wp-content/uploads/image-2-3.png