Komşuları, Dirvana’ların iki köpeğini zehirleyerek öldürdü, yetmedi cinsel tacizde bulundu. O da yetmedi, av tüfeği ile ateş etti.
Dirvana’nın kaydettiği görüntüleri inceleyen savcılık, “yaralanan yok” diyerek ifadesini aldığı sanığı serbest bıraktı. Edhem Dirvana, eşi ve çocuğunu alıp Bozburun’dan İstanbul’a getirdi.
Sadece tek bir kişi, “cennet”i “cehennem”e çevirmeye yetti…
Yurdun dört bir yanında yaşanan “maganda dehşeti” ile ilgili haberler her gün yağmur gibi yağarken ve önünün nasıl alınamadığı kimse tarafından sorgulanmazken, olay bu kez hiç beklenmeyen bir yerden, sakinliği ve tenhalığı ile bilinen Bozburun’dan geldi.
Dirvana Ailesi’ne “kabus gibi çöken” komşuları, zehirli tavuk ile Bozburun Yat Kulübü’ndeki Django ve Pamuk’un ölümüne neden olduğu iddiasıyla tüm dikkatleri üzerine çektikten sonra bile saldırganlığından vaz geçmedi.
Yaşadığı binanın terasından Tanem Sivar’a cinsel organını göstererek tacizde bulunduğu öne sürülen “garip komşu”, kendisini cep telefonu ile görüntülemeye çalışan Edhem Dirvana’ya da av tüfeği ile ateş etti. Tehdidin dozu yükseliyordu…
Tanem Sivar’ın avukatı Beliz Özkan, görüntüleri inceleyen savcılığın, “Yaralanan kimse yok, dolayısıyla öldürmeye ve yaralamaya teşebbüs söz konusu değil” görüşü ile saldırgan komşuyu ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktığını söyledi.
BOZBURUN’U BIRAKIP İSTANBUL’A GELDİLER
Edhem Dirvana ve Tanem Sivar çifti, oğulları Süleyman’ı şehrin kalabalığından uzak, dingin bir köşede, Bozburun’da gelişip serpilmesini hedeflemişti. O nedenle doğum operasyonu da İstanbul’daki bir hastanede değil, Marmaris’te gerçekleşti.
Aynı zamanda “ev” olarak kullandıkları Bozburun Yat Kulübü’nde köpekleri ile birlikte “her türlü karmaşadan uzak” mutlu, mesut bir yaşam sürerlerken, “cennet”leri, garip ruh haline sahip komşuları yüzünden bir anda “cehennem”e dönüştü.
Django ve Pamuk adlı köpekleri onların çocukları gibiydi. Bir sabah uyandıklarında can yoldaşları kollarında çırpınarak can verdi, kurtaramadılar…
İki köpeklerini zehirleyen komşularının tehdit ve saldırganlığının devam etmesi üzerine Edhem Dirvana, eşi Tanem ve oğlu Süleyman ile birlikte İstanbul’a geldiklerini söyledi.
“Tanem süt veriyor. Hem Tanem’in hem de Süleyman’ın bu olumsuzluklardan daha fazla etkilenmemeleri için böyle bir karar aldık” diyen Edhem Dirvana, bunun bir “kaçış” olmadığını sözlerine ekledi.
“Kendini bilmez bir adamın tehditlerine pabuç bırakacak değiliz” diye konuşan Dirvana, yasal sınırlar içinde haklarını sonuna kadar arayacaklarını, ama en çok da “can” değil “mal” olarak görülen hayvanların haklarını savunmak ve gerekli yasaların çıkarılması için çalışacaklarını sözlerine ekledi.
İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Edhem Dirvana, hemen ardından Change.org’da bir imza kampanyası başlattı. TBMM, Başbakanlık, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın (Doğrusu, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı olacak) muhattap alındığı imza kampanyası “Hayvan Hakları Kanunu Değişsin #djangobozburun” başlığını taşıyor.
Kampanyada iki günde 71.674 imzaya ulaşıldı ve sayı her geçen dakika artıyor.
Change. org imza kampanya sayfası >>
Ancak Dirvana’ların cephesinde yaşanan son gelişmelerin ardından, hayvan dostlarımızın hakları kadar, pek çok cana malolan bireysel silahlanmaya karşı da bir adım atılması gerek diye düşünüyoruz.
Kaynak: TurkSail