“Akrep gibisin kardeşim”
Koca şair Nazım Hikmet bir şiirine “Akrep gibisin kardeşim” diye başlar.
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir “Bodrum Kalesi taş ve moloz yığınlarıyla doludur. Yılanları, akrepleri, ekspres katarı gibi çiyan ve tanklar gibi kertenkeleleri vardır. Metruktur.” der. “Müzeler müdüriyeti burayı niye muhafaza ediyor.” diye bakanlığı taşlar.
Alpözen işte bu kaleyi Akdeniz’in en yeşil ve çiçekli kalesi yaptı. Ağaçları kestiler, çiçeklerin üzerine mıcır döktüler. Yapılanlara karşı çıkan Alpözen, ODTÜ’li Tolga Uysal tarafından “.. nostalji travmaları..” yapıyor diye suçlandı.
Gerçek;
İngiliz Kulesi’nin girişinde mermer yuvalardan anlaşılacağı gibi iner-kalkar bir köprü vardı. Söktüler. Yerine ahşap bir basamak koydular. Bu mu bilim?
Kayrak taşların üzerine çimento harçlı çakıl taşı döktüler. Nerede ilim?
Kulenin içinde, yaşayan müze-canlı müzenin dünyadaki ilk örneği vardı. Kaldırdılar. Nedeni bilinmez. İzler kitaplardan silinmez.
Oğuz Alpözen