Avrupa verilerine göre demersal (dip) balık nüfuslarının yüzde 96’sı aşırı avlanma sorunuyla karşı karşıya. Sardalye ve hamsi gibi pelajik balıklarda ise bu sorunun oranı yüzde 71’lerde. Maalesef aşırı avlanma sorunu Yunanistan’da da yaşanıyor.
Deniz Koruma Enstitüsü “Arhipelagos” Araştırma Müdürü Anastasia Miliu “Balık stoklarının azalma tehdidiyle karşı karşıya olmamıza rağmen, Yunan hükümetleri Avrupa kanun ve kurallarındaki açıkları arayarak balık avındaki tehlikeli faaliyetlerin devam etmesine imkân tanıyor” diyor.
Miliu’ya göre kırmızı ton stoklarının yüzde 80’i avlanmış durumda ve Yunan denizlerinde ede kırmızı ton balığı stoklarında büyük bir düşüş yaşanıyor. “Küçük balıkçı tekneleri artık ton avlamaya çalışmıyorlar bile. Denizlerdeki son ton balıkları büyük balıkçı tekneleri tarafından avlanıyor” diyen Miliu “Kılıçbalığı stoklarında da dramatik bir düşüş söz konusu. Sadece büyük (üreme açısından olgun) kılıç balıkları değil, aynı zamanda genç kılıç balıkları da aşırı avlanmayla karış karşıya kaldılar. Böylece kılıç balığı stokları yok olmak üzere” diyor.
Istakozların yaşadığı ve ürediği habitatların da büyük bir yok olmaya maruz kaldığına dikkat çeken Miliu “Bu durumun ne kadar iyileştirilebileceği ve düzebileceği gerçekten şüpheli bir durum” ifadelerini kullanırken “Kerevit, lahoz ve orfoz gibi epinephelus türü balıkların yanı sıra fangri stoklarında da büyük düşüş söz konusu” diyor.
Deniz Koruma Enstitüsü “Arhipelagos” Araştırma Müdürü “birçok ticari balık ürünü stoklarında ise aşırı ve kaçak avlanmanın yanı sıra beslenme zincirinde türlerin birbirine bağlı olmasından da büyük düşüş yaşanıyor” diyor ve izah ediyor “Bir balık türünün stoku azaldıkça, bu sadece kendi türüne etki yapmıyor ve başka türleri de etkiliyor. Çünkü birçok tür direkt veya dolaylı olarak bir başka türe bağlı ve etkileniyor.”
Kaynak: Deniz Haber
