TURSAB COZUM SURECİ VE BOLGESEL TURİZM RAPORU'NU ACİKLADİ

21 Ekim 2014 Salı

– Türsab Resmi web sitesinde yayınlanan raporda 4 ana başlık yer alıyor: 1-Barış süreci ve bölge turizmi, 2- Turizm ve yatırımların ulaşım sektörübe etkisi, 3- Dünyada bölgesel turizm, 4-Doğu ve Güneydoğu’daki tarihi değerler. İşte rapordan önemli başlıklar, istatistik bilgiler ve görüşler:

TÜRSAB-ÇÖZÜM SÜRECİ VE BÖLGESEL TURİZM RAPORU
Çözüm süreci ve sonrasında Doğu ve Güneydoğu illerindeki gelişme, turizm ve yatırımın ilacının barış olduğunu gösterdi. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de IŞİD’in (Irak Şam İslam Devleti) Kobani’ye saldırısı nedeniyle başlayan gerginlik barışın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) ‘Çözüm Süreci ve Bölgesel Turizmi Raporu’ son yıllarda terör olaylarının sona ermesi ve barış süreci ile Doğu ve Güneydoğu illerinde yaşanan gelişmeyi gözler önüne serdi. Son birkaç yılda bölgeye huzur ve güvenin gelmesi ile daha önce binlerle ifade edilen yerli ve yabancı turist sayısı 2012 yılında 1.5 milyona ulaştı, 2013’te ise 2 milyonu aştı. Bölgeye havayolu ile gelenlerin sayısı 12 milyona dayanırken, bölgenin turizm ve yatırım potansiyeli daha gidilecek çok yol olduğunun da bir göstergesi.

MÜZELERE SALDIRI
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, bölgeye iş ve aş verecek sektörün turizm olduğunun altını çizerek, “Birkaç yıl içinde bunların sonuçlarını aldık. Turizm bu illerimizde şimdiye kadar gerçek potansiyelini ortay çıkarmış oldu. Turizm yatırımları beraberinde diğer yatırımları da çekmeye başladı ” dedi.

Cumhuriyet’in 100’üncü yılında yani 2023’te bölgedeki yerli ve yabancı turist sayısını 5 milyona çıkarma hedefleri olduğunu kaydeden Ulusoy, “Son dönemde meydana gelen olaylar bu hedeflerimizi durduramayacaktır ” ifadesini kullandı.

Bazı müze ve kültür merkezlerinin olaylarda tahrip edilmesi ile ilgili olarak da Ulusoy, “Bu saldırılar turizm sektörünün canını acıttı. Dünya kültürüne ve mirasına ortak olarak ortaya çıkarttığımız, gezilip görülmesiyle Türkiye’nin prestijini artıran bu eserleri barındıran noktaların el üzerinde tutulması lazım. Biz turizm anlamında bölgenin pazarlamasını buradaki tarihi eserlerimizle de yapıyoruz. İnsan kendi malına zarar vermemeli. Unutulmamalı ki insanlar ölür mezar taşları geriye kalır ancak bu eserlerimiz insanlık tarihi boyunca ortak miras olarak bulunduğu bölgenin adıyla anılacaktır ” değerlendirmesinde bulundu.

İşte TÜRSAB’ın raporundan öne çıkan başlıklar:
• 2013’te Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini 2 milyon kişi ziyaret etti. Ziyaretçi sayısında ilk sırada 605 bin kişiyle Şanlıurfa var.
• 2000 yılında bu bölgelerde en çok rağbet gören 8 ilde toplam belgeli turizm tesisi sayısı 102 iken, bu rakam 2013 yılı sonunda 188’e yükseldi, yani neredeyse 2 katına çıktı. Yatak sayısı da 11 bin 272’den yüzde 165’lik bir artışla 29 bin 935’e çıktı.
• Son 13 yılda en hızlı tesis artışı Şanlıurfa’da yaşandı. Tesis sayısı 3 katına çıkan Şanlıurfa’yı Mardin izledi.
• En çok tesis ve yatak kapasitesine bakıldığında bölgenin lideri açık ara Gaziantep. Gaziantep’te 55 tesisin toplam 9 bin 259 yatak kapasitesi var.
• 2001-2014 yılları arasında bölgedeki iller için alınan teşvik belgesi sayısı 324 oldu. Toplam 3 milyar liralık yatırım için teşvik belgesi alınırken, toplam istihdam sözü de 12 bin 525 kişi oldu. Turizmcilerin yatırım yapmak için en istekli olduğu bölge ise Gaziantep, Mardin, Hatay olarak öne çıktı.
• Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki havalimanlarına her gün 73 tarifeli uçuş var. 2007 yılında bölgedeki 16 havalimanına gelen yolcu sayısı 4 milyona yakınken, bu rakam 2013’te 11 milyonu geçti.
• Dünyada da barış süreci yaşayan bölgelerde turizmdeki hızlı yükseliş dikkat çekiyor. İrlanda’nın turizm gelirleri 1997’den bu yana 20 kattan fazla arttı. İspanya turizmde dünya 4’üncülüğüne otururken, İsrail de 2000’li yılların başında dibi görürken 2013 yılında turist rekoru kırdı.

BÖLÜM 1: BARIŞ SÜRECİ VE BÖLGE TURİZMİ

BÖLGEYİ GEÇEN YIL 2 MİLYON KİŞİ ZİYARET ETTİ:
Çözüm süreci ile bölgeye gelen barış ortamı en hızlı olarak kendisini turizm rakamlarında gösterdi. Turizm Bakanlığı verilerine göre bir zamanlar bölgeye ziyaret için gelenlerin sayısı binlerle ifade edilirken 2013 yılı sonu itibarıyla bu rakam 2 milyonu aştı. Sadece Şanlıurfa’ya geçen yıl 605 bin kişi turizm amaçlı ziyaret yaptı. Mardin’de bu rakam 351 bin, Diyarbakır’da ise 230 bin kişiyi aştı. Son yıllarda GAP Bölgesi’ne yapılan turistik turlar son olayların ardından bir miktar durakladıysa da bölgeye yeniden barışın hakim olması halinde adeta açık hava müzesi durumundaki Doğu ve Güneydoğu illerini gezmek için çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçi beklemede.

KÜLTÜR TURLARI KALKIŞ NOKTALARI ARTTI: Önceki yıllarda daha çok İstanbul’dan kalkış yapılan kültür turlarında başlama noktaları artık Ankara, İzmir’in yanı sıra Adana, Gaziantep ve Mersin gibi illerden de yapılmaya başlandı. Acenteler bu sayede müşteri ağlarını genişletirlerken, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde oturan vatandaşların da yurt içindeki tarihi ve turistik mekanlara gidebilmek için İstanbul’un yolunu tutma derdi ortadan kalktı.

BARIŞ SÜRECİNDEN EN KARLI ŞANLIURFA ÇIKTI:
Silahların susmasıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki şehirlerde turizm yatırımları da hız kazandı. 2000 yılında bu bölgelerde en çok rağbet gören 8 ilde toplam belgeli turizm tesisi sayısı 102 iken, bu rakam 2013 yılı sonunda 188’e yükseldi, yani neredeyse 2 katına çıktı. Benzer şekilde bu illerdeki yatak sayısı da 11 bin 272’den yüzde 165’lik bir artışla 29 bin 935’e çıktı. Son 13 yılda hangi ilde tesislerin en hızlı arttığına bakıldığında ise Şanlıurfa’nın ilk sırada yer aldığı göze çarptı. Şanlıurfa’da tesis sayısı 3 katına çıkarken, yatak sayısı da 6 katına yükseldi. Aynı dönemde tesis ve yatak artış hızında Şanlıurfa’yı Mardin izledi. Mardin’de 2000 yılında 8 olan tesis sayısı 25’e çıktı, yatak sayısı ise 824’ten 4 bin 67’ye çıktı. Yani yaklaşık 4 katına çıktı.

EN ÇOK YATAK KAPASİTESİ AÇIK ARA GAZİANTEP’TE: Artış hızı bir kenara, en çok tesis ve yatak kapasitesine bakıldığında bölgenin lideri açık ara Gaziantep olarak ortaya çıktı. Gaziantep’te 55 tesisin toplam 9 bin 259 yatak kapasitesi var. 2000 yılından bu yana yatak kapasitesinin 3 kattan fazla arttığı Gaziantep’i 4 bin 67 yatak kapasitesiyle Mardin takip etti.

3 MİLYARLIK TURİZM YATIRIMI BELGESİ ALINDI: Bölgedeki turizm potansiyeli yatırım iştahını artıran en önemli neden. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2001-2014 yılları arasında bölgedeki iller için alınan teşvik belgesi sayısı 324 oldu. Toplam 3 milyar liralık yatırım için teşvik belgesi alınırken, toplam istihdam sözü de 12 bin 525 kişi oldu. Turizmcilerin yatırım yapmak için en istekli olduğu bölge ise Gaziantep, Mardin, Hatay olarak öne çıktı.


BÖLÜM 2: TURİZM VE YATIRIMLARIN ULAŞIM SEKTÖRÜNE ETKİSİ
YOLCU SAYISI YÜZDE 179 ARTTI:
Yatırımların artması ile bölgeye yönelik iş dünyasın ilgisi büyürken gerek iş gerekse turizm amaçlı seyahatler de arttı. 2007 yılında bölgedeki 16 havalimanına iç hatlardan gelen yolcu sayısı 3.8 milyon kişiydi. Dış hatlar yolcu sayısı ise 148 bin gibi oldukça düşük bir seviyedeydi. 2013 yılına gelindiğinde bölgedeki havalimanı sayısı 19’a iç hat yolcu sayısı 10.5 milyona, dış hat yolcu sayısı ise 484.9 bine çıktı. Yani 7 yılda yolcu sayısında yüzde 179’luk bir artışa sahne oldu. 2014 yılının ilk dokuz ayındaki artış bölgede bu yılın sonunda yolcu sayısının 11-12 milyon kişiyi bulacağının işaretini veriyor.

‘KÜLTÜR’E HER GÜN 73 UÇUŞ VAR:
Uçakla seyahatin yaygınlaşmaya başladığı Türkiye’de bu sayede kültür turlarına katılmayı zorlaştıran bir neden ortadan kalkmış oldu. Diyarbakır, Mardin, Van, Siirt, Batman gibi önemli turizm merkezlerine yönelik uçak seferleri, otobüsle ulaşımın yanına alternatif oluşturmaya başladı. Otobüsle ulaşımın uzun zaman alması daha çok turisti uçağa yönlendirirken, tur şirketleri de uçuş olan illere yönelik tur programlarını geliştirme yoluna gittiler. Havayolları şirketleri arasında özellikle Türk Hava Yolları’nın (THY) bölgeye uçuşları artırması kültür turizminin gelişmesinde önemli etki yarattı. Bununla birlikte geçen yıllar itibariyle Pegasus, Atlas Jet, Onur Air gibi özel havayolu şirketlerinin bölgeye yönelik seferlere başlaması uçak bileti fiyatlarında rekabet oluştururken, pazarın çeşitlenmesine de neden oldu.


BÖLÜM 3: DÜNYADA BÖLGESEL TURİZM
BÖLGESEL TURİZMİN AVRUPA ŞAMPİYONU KANARYA ADALARI: Bölgesel turizme tüm dünyada da oldukça büyük önem veriliyor. Bu anlamda Avrupa’nın en popüler bölgesi Kanarya Adaları. Turizm tesislerinde geceleme sayısı baz alınarak yapılan sıralamada İspanya’ya bağlı Kanarya Adaları 85 milyonun üzerinde gecelemeyle birinci sırada yer alıyor. Bu bölgeyi 78 milyon gecelemeyle Paris’in merkezi sayılan Ile de France takip ediyor. Üçüncü sırada 69 milyon gecelemeyle Katalonya’nın yer aldığı listeye göre dördüncü sırada yine İspanya’ya bağlı Illes Balears var.

TABLO 5: İLK 5’İN 3’Ü İSPANYA’DA
Sıra Bölge Ülke Geceleme sayısı
1 Kanarya Adaları İspanya 88 milyon
2 Ile de France Fransa 78 milyon
3 Katalonya İspanya 69 milyon
4 Illes Balears İspanya 65 milyon
5 Veneto İtalya 63 milyon
6 Jardanska Hrvatsta Hırvatistan 59 milyon
7 Cote d’Azur Fransa 55 milyon
8 Endülüs İspanya 52 milyon
9 Rhone Alpes Fransa 48 milyon
10 Londra-Merkez İngiltere 45 milyon

BARIŞ, BÖLGESEL TURİZMİ BESLİYOR: Bölgesel turizmin ilk gereklerinden biri barış ortamı. Dünya turizminde marka olmuş bölgelerin isminin herhangi bir olumsuz olayı çağrıştırmaması olmazsa olmazlardan. Dünyanın çeşitli bölgelerinde dönem dönem çatışmaların yaşandığı bölgelerde turizm verileri barışın hem turist sayısında hem de turizm gelirlerinde nasıl artışa döndüğünü ortaya koyuyor.

İRLANDA’NIN TURİZM GELİRİ 20 KATTAN FAZLA ARTTI: Barış gelen bölgelerde turizmin hızla geliştiği tüm dünyada çeşitli örneklerle kanıtlanmış durumda. Örneğin İrlanda’ya giden turist sayısı 1997 yılında 1.4 milyon seviyesindeyken, 1998 yılında Belfast Anlaşması’nı imzalanmasını takiben ilerleyen yıllarda turist sayısı hızla arttı ve 2013 yılına gelindiğinde 8.2 milyon turiste ulaştı. Bir başka deyişle, 16 yılda turist sayısı yaklaşık 6 katına çıktı. İrlanda’da silahların susmasıyla birlikte sadece turist sayısı değil, turizm gelirleri de yükseldi. 1999 yılında 255 milyon sterlin olan İrlanda’nın turizm geliri 2013 yılında 5.8 milyar sterlin olarak gerçekleşti. Yani turizm geliri 14 yıl gibi bir sürede 20 kattan fazla artı.

İSPANYA DÜNYA 4’ÜNCÜSÜ OLDU: 1980’li ve 1990’lı yıllarda güvenlik sorunları yaşayan bir diğer ülke de İspanya olmuştu. Ayrılıkçı ETA’nın eylemleri dönem dönem İspanya turizmine ciddi darbe vurdu. ETA 1990’lar boyunca kesintiler halinde ateşkes ilan etti ve son olarak 2010’da silahlı mücadeleyi bıraktığını resmen açıkladı. Tüm bu süreç içerisinde İspanya hızla toparlanmayı bildi ve dünyada en çok turist çeken 4’üncü ülke olmayı başardı. Son 10 yılda turist sayısını 34.9 milyondan neredeyse iki katına çıkaran İspanya, bu yılın ilk 8 ayında 45.3 milyon turist ağırlayarak yeni bir rekora imza attı.

İSRAİL TURİZMDE REKORU GÖRDÜ: İsrail, hem ekonomisi içerisinde turizmin büyük yer tuttuğu hem de güvenliğin sık sık sıkıntı yaşayabildiği bir bölge. Ekonomisinin yüzde 6’sı turizmden oluşan İsrail, 1999’da 3.5 milyon turist gibi bir seviyeyi görmüşken 2000’de 2’nci İntifada’nın başlamasıyla birlikte turist sayısında hızlı bir gerileme yaşadı ve 2002’de 900 bin turist ile en düşük seviyeyi gördü. Daha sonra toparlanma yaşayan İsrail turizmi, 2013’te tekrar 3.5 milyon turist ağırlayan bir ülke konumuna geldi. Ülke, turizmden elde ettiği geliri de 12 milyar dolar düzeyine çıkardı.

BÖLÜM 4: DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DAKİ TARİHİ DEĞERLER
Tarihi binlerce yıl geriye dayanan ve o yıllardan günümüze adeta gizli hazineler barındıran Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde en çok turist çeken belli başlı yerler şöyle:

ZEUGMA’NIN VATANI GAZİANTEP: Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden biri olan Gaziantep tarihte ilk uygarlıkların doğduğu, Mezopotamya ve Akdeniz arasında bulunuyor. Gaziantep’te görülecek yerlerin başında Gaziantep Kalesi gelirken, açık hava heykel atölyesi olan Yesemek, Belkıs (Zeugma), Rumkale, Tilbaşar Kalesi Karkamış Harabeleri, Sakçagözü Antik Kenti, İslahiye ilçesi cıvarındaki Tilmen Höyüğü, Zincirli Höyük ve Esenbek Harabeleri, Burç Ormanı içindeki Hayvanat Bahçesi geliyor.

HASANKEYF’Lİ BATMAN: Bulunan tarihi yapılar ve bu yapıtların ait olduğu medeniyetlerin tarihi Neolotik Çağ öncesine dayanıyor. Yaklaşık 12 bin yıl öncesi bir yerleşim alanı olan Batman’da Hasankeyf Ören Yeri, Zeynel Bey Kümbeti, İmam Abdullah Zaviyesi, Dicle Köprüsü, Kale Kapıları, Büyük ve Küçük Saraylar, Ulu Camii, Mağara Kiliseler, Mağara Mescitler gezilecek yerler olarak öne çıkıyor.

TAŞLARIN DİYARI MARDİN: Mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile eşsiz bir kent olan Mardin farklı dini inanışlar paralelinde birçok mabede de ev sahipliği yapıyor. Taş yapılarıyla dikkat çeken Mardin’de gezilecek yerlerin bazıları şöyle: Dara Ören Yeri, Gırnavaz Höyüğü, Mardin Müzesi, Mor Gabriel, Anıtlı Meryem, Süryani Manastırı, Kasımpaşa Medresesi. Kiraz Festivali , Zeynel Abidin Camisi.

NEMRUT’A ÇIKAN ADIYAMAN: Nemrut Dağı’nın 2 bin 206 metre yükseklikteki zirvesinde bugün herkes tarafından bilinen ve Geç Helenistik Devri’nden kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzündeki en değerli kültür varlıklarından biri olarak kabul ediliyor. Bu anıt ve çevresi 1987 yılında UNESCO’nun ‘İnsanlığın Kültür Mirası’ listesine alındı. 1988 yılında da Milli Park ilan edildi.

EFSANELERİN MERKEZİ AĞRI: Orta Asya’dan gelen kavimlerin Anadolu’ya girişi sırasında Ağrı bir geçiş noktası oldu ve dolayısı ile birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. En köklü uygarlığı Urartular oluşturdu. Nuh Tufanı ile ilgisinden dolayı Tevrat’ta adı geçen Ararat Dağı ve ülkesinin Ağrı ve çevresinin olduğu sanılması dolayısıyla Ağrı’ya batılılar tarafından Ararat da deniliyor. 5 bin 165 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı da il sınırlarında. Ayrıca İshak Paşa Sarayı da kentin gezilmesi olmazsa olmaz yerlerinden.

PEYGAMBERLERİN ŞEHRİ ŞANLIURFA: Tarihçilere göre Nuh Tufanı’ndan sonra yeryüzünde kalan 7 yerleşim merkezinden biri olan Şanlıurfa, Hz. Adem, Hz. İbrahim Halil, Hz. Eyyüp, Hz. Şuayp, Hz Elyasa gibi peygemberlerin yaşadığı bu bölge ‘Peygamberler Şehri’ olarak anılıyor. Harran Bazda Mağaraları, Aziz Paulos-Aziz Petrus Kilisesi, Harran Kalesi şehrin görülmesi gereken bazı yerleri.

EN UZUN İKİNCİ SURUN ÇEVRELEDİĞİ DİYARBAKIR: Kalesi, surları ve geleneksel konut dokusuyla pek çok uygarlığın bıraktığı izleri yansıtan Diyarbakır aynı zamanda Çin Seddi’nden sonraki en uzun surlara sahip şehir olarak da biliniyor. Diyarbakır Kalesi’ni, 5 bin 700 metre uzunluğunda, 10-12 metre yüksekliğinde olanr ve 82 adet burcu bulunan surlarla çevrili. Burçlar üzerindeki görkemli kabartmalar ve kitabeler bulunuyor.

SUYUN ŞEHRİ VAN: Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Büyük İskender’in, Van Kalesi’ndeki Vank adli bir mabedin adını şehre verdiğini anlatır. Tarihi MÖ 4 binlere dayanan Van’ın en spesifik özelliği gölü. Ayrıca Van Kalesi, Akdamar Adası ve Kilisesi, Hoşap Kalesi, Bartholomeus Kilisesi, Hüsrev Paşa Camii de şehrin görülmesi gereken yerlerinden sadece bazıları.
kaynak: TÜRSAB

Kaynak: turizmhaberleri.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !