19 Şubat 2015 Perşembe
– NİLGÜN ATAR- turizmhaberleri.com
SEKTÖREL SOHBETLER YAZI DİZİSİ-2
KONUK: ARO BAŞKANI HASAN UYSAL
Antalya Rehberler Odası (ARO) Başkanı Hasan Uysal ile gerçekleştirdiğimiz Sektörel Sohbetler’in ilk bölümü 1618 sayılı yasa taslağını ilgilendiren açıklamaları nedeniyle oldukça geniş yankı yarattı…
www.turizmhaberleri.com/haberayrinti.asp?ID=28834
Umarız Yasa taslağı yeniden ele alınarak değerlendirilir. ARO Başkanı Hasan Uysal ile sohbetimize Antalya turizmi ile devam ediyor ve soruyoruz:
DENİZ VE TOROSLAR ARASINA SIKIŞMIŞIZ, ORADAN ÇIKAMIYORUZ..
Turizmi 12 aya yayma ve çeşitlendirme yıllardır konuşuluyor. Ancak yeni fikirlerin ve farklı projelerin hayata geçirilmesinde bir gecikmişlik söz konusu.. Bu değişmeyen tablo karşısında siz diyorsunuz?
Sadece Antalya değil, Türkiye geneli böyle. Türk turizmi biraz ağır işliyor. Yıllardır turizmi 12 aya yayma çabası var, 10-15 sene önce de aynı şeyler söyleniyordu. Ama hiç değişik bir yol denenmedi. Klasik yol ise hep aynı; ” Kışın fiyatlar düşürelim, otelci, rehber acenta ödün versin, turist kışın gelsin. ” Kışın turist gelsin de ne yapsın, niye gelsin. Turist doymuş. Kışın gelen turistin yüzde 70 i daha önce gelmiş turistler. Biz yenisini nasıl getirebiliriz onu düşünmemiz gerekiyor. Gelmemiş turistin ilgisini nasıl çekeriz, ya da gelen turistlerin tekrarı için nasıl program sunmamız gerekiyor. Onları düşünelim. Deniz ve toroslar arasına sıkışmışız. Ordan dışarı çıkamıyoruz. Aşmamız gerekiyor, sonuçta herşey pazarlamadır.
Bazı ülkelerdeki turistlerin ziyaret ettiği noktalara bakıyorsunuz. Bu mudur diyorsunuz. Bu kadar turist bunu görmek için mi geliyor diye soruyorsunuz. Oysa bizim ülkemizde tarihi, doğal, kültürel açıdan olağanüstü bir zenginlik var ama elimizdeki malzemeyi değerlendiremiyoruz. Milyonlarca hristiyanın kutladığı noel bayramını bile pazarlayamıyoruz. Hikayeler, tanıtım filmleriyle anlatmak ve insanları buraya çekmek gerekiyor. Eminim başka ülkelerin elinde sadece Demre, Noel Baba, Myra gibi bir değer olsa çok daha iyi değerlendirir.
ANTALYA’NIN GÖZBEBEĞİ KALEİÇİ
Antalya’nın en önemli turizm değeri Kaleiçi’ne getiriyorum sözü. Yıllardır konuşulur nasıl kurtulacağı. Kalekapısı ve Kaleiçi esnafının kepenk indirme eylemleri tekrarlanır her sezon. Nedeni ise malum. Oysa zamanında Dünya turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu FIJET tarafından Altın Elma ödülüne layık görüldü Kaleiçi.. Soruyoruz ARO Başkanı Uysal’a..
Kaleiçi turizmde hak ettiği yerde mi? ARO olarak çalışmalarınız var mı burada?
Geçmişte Kaleiçi ile ilgili paneller yaptık, yürüyüş rotaları hazırladık, önerilerde bulunduk. Kaleiçi’nde birkaç dernek bulunuyor ama fikir ayrılığı var. Valilik bünyesinden bir platform oluşturulması lazım. Stk’lar, Büyükşehir, diğer belediyeler ve kurumlar ile çatı oluşturulursa örnek bir model oluşturulabilir.
KALEİÇİ’NE ÖZEL TANITIM GEREKİYOR..
Kaleiçi’nde yürüyelim,Restore edilen evler, butik oteller çok güzel, muhteşem bir tarihi doku ama sağımız çakma çanta, solumuz çakma penye… Antalya’yı anlatan cazip ürünler yok. Kaleiçi’nin bütüncül bir proje ile ele alınıp yeniden tasarlanması konusunda neler düşünüyorsunuz?
Yöresel ürünleri sunan işletmeler de var ama verimli sonuç alamayınca tekrar çin malı taklit ürünlere geri dönüyor. Antalya’nın mutfak kültürünü, bölgenin gelenek göreneklerini sunmak lazım. Oradaki insanları buna inandırmak gerekiyor. Ayrıca Kaleiçi’ne özel tanıtım gerekiyor. Avrupa’ya gittiğimizde görüyoruz, kentin tarihi ve kültürünü korumak için yeni düzenlemeler yapılıyor. Küçük bir kasabada eski tarihi dokunun bu şekilde öne çıkarıldığını görüyoruz. Antalya’ya turist geldiği zaman illaki Kaleçi’ne gitmesi gerekiyor. Turist için cazip hale getirmemiz gerekir.
TURİZMİ KURTARMA TOPLANTILARINDAN SONUÇ ÇIKMIYOR..
Gelen turist sayısına bakıldığında Müze ve ören yerlerimizde de ziyaretçi oranlarımız düşük, yıldan yıla çok fazla değişmiyor. Bu konudaki görüşleriniz nedir?
12 milyon turist gelen bir şehirde müzeleri ziyaret sezon içinde 400-500 bini geçmiyor. Müzesi ziyaret edilmiyor, sokaklarında gezilmiyor, esnafı bundan faydalanmıyor ama 12 milyon turist geliyor. Bu kent zenginleşemiyor turizmden. Turist artıyor ama insanların yaşam kalitesi artmıyor. Demek ki biz 12 milyon turisti yeterince değerlendiremiyoruz. Şu klasik düşüncelerden çıkmak gerekiyor. Turizmi kurtarma toplantıları, paneller, çalıştaylar kongreler yapılıyor yıllardır ama değişen hiçbirşey yok. Sonuç çıkmıyor. Antalya Valiliği bünyesinde bir çatı kurulması ve yetkili olması gerekiyor. Orada alınan kararların uygulanması ve takip edilmesi gerekiyor. Turizm Sempozyumlarında sonuç bildirileri açıklanıyor ama sonuçlar kağıtta kalıyor, takip edilmiyor, uygulanmıyor.
TANITIM KONUSUNDA REHBERLER YARDIMA HAZIR
Türkiye’nin bütün hikayesini turistlere anlatan sizlersiniz. Ülke tanıtımında rehberlerin Bakanlık düzeyinde daha aktif roller üstlenmesi gerekiyor. Bakanlık Tanıtım stratejilerini belirlerken sizden görüş alıyor mu?
Biz her zaman bu konuyu dillendiriyoruz. Türkiye’nin tamamını bilen ve anlatan bizleriz. Turisti de en iyi tanıyan biziz. Turistin ne görmek istediğini, ne sevdiğini, nasıl konaklama ve ne yemek istediğini, alışkanlıklarını biliyoruz. Ama maalesef devletimizin turizm politikası bunu yeterince değerlendirmiyor. Bizleri tanıtım konusunda daha çok kullanmaları gerekiyor. Bizden fikir alsınlar, nereyi ön plana çıkarabilirz, nasıl bir hikaye sunabiliriz. Bize sorsalar pek çok malzeme verebileceğimize inanıyorum. Biz hazırız.
TURİZM FUARLARINDA KLASİK TANITIM ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRELİM
Peki Rehber gözüyle turizm fuarlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fuarlarda klasik anlayış ile tanıtım yapılıyor. Ülkenin folklorik, kültürel değerleri tanıtılıyor ama oraya gelen ziyaretçiler, acentalar bölge ile ilgili detaylı bilgi istiyor ama o bilgiyi verebilecek kimse yok. Basılı broşürler veriliyor. Farklı sorular soruyor ama standaki kişiler hem ülke bilgisi hem de yabancı dil açısından yeterli olmuyor. Burada eksiklik var. Fuarlarda dağıtılan broşürlere bakıldığında eksik ve yanlış bilgiler olduğunu görüyorsunuz. Mutlaka tanıtım konusunda turist rehberlerinden faydalanılması gerektiğini düşünüyoruz. Turizm sektöründeki aktörlere bakıldığında en etkili olan paydaş biziz. Acentaların yönetici kadrosunda ve sahibi olarak rehber kökenli turizmciler vardır.
” 2015 döneminde ARO rehberleri olarak katılacağınız turizm fuarı var mı? Bakanlık size fuar katılımı için çağrıda bulunuyor ve davet çıkarıyor mu?
Bakanlıktan herhangi bir davet almadık henüz. Bütçemiz olursa ve gerekli destekleri alırsak, olanak sağlanırsa elbette katılmayı düşünüyoruz. Bu sene ilk kez EMITT Fuarına katıldık. Yurtiçi ve yurtdışı fuarlara bir kaç defa katılırsak böylece rehberlerin bulunmasının faydaları da ortaya çıkar. Daha farklı açılardan anlatabiliriz ülkemizi.. ”
Turist rehberleri Expo’nun neresinde? Nasıl bir işbirliği içindesiniz Expo ile?
” Antalya’ya 12 milyon turist geliyorsa en azından 5 milyonu rehberlerle tura çıkıyor. Turiste doğrudan ulaşma imkanımız var. Expo’ya daha çok hizmet vereceğimize inanıyoruz. Expo ile ilgili rehberleri bilgilendirmeye yönelik bir çalışma olacak. Bizim önerimiz Expo ile Perge arasında bir yol oluşturması yönünde. Bir köprü yapılır, güzel bir yürüyüş parkuru oluşturulursa Expo ve Perge büyük fırsat tanıtım için. Expo Yönetimi öneriyi değerlendireceklerini söylediler. ”
Anladığım kadarıyla Expo yönetiminin rehberlerle daha fazla işbirliği yapması gerekiyor. Şimdiye kadar EXPO-ARO ve genelinde TUREB işbirliğinin bir projeye dönüştürülmesi ve üzerinde çalışmaların başlaması gerekiyordu. Şurada 2016’ya ne kaldı…
ARO DERGİSİ VE TUREB’İN İLK KİTABI…
Bir sektörel sohbetlerin daha sonuna geldik.. ARO Dergisi ve Prof.Dr. Şadan Gökovalı’nın yazdığı ” Ben Halikarnas Balıkçısı Doğdum, Sevdim Öldüm ” isimli muhteşem bir kitap armağan ediyor Hasan Bey… TUREB Yayınlarının ilk kitabı, aynı zamanda rehberlere yol gösterici bir kaynak.. Halikarnas Balıkçısı’nın anlattıklarını; araştırmalar, engin bilgi ve tecrübeleriyle harmanlayan Gökovalı’yı ve Balıkçıyı sanki yanıbaşınızda hissediyorsunuz okurken…Bir solukta ve defalarca okunacak önemli bir başucu kitabı… Öğrencilere ve rehberlere yüzde 25 indirimli…
Kaynak: turİzmhaberlrİ.com
İlgili Konular
