SIPADAN (I)

Hadi size Sipadan’ı anlatayım. Mutlaka Sipadan’da onlarca dalışı olanlar çok vardır. Dünyanın en güzel 10 dalış noktası içerisinde mutlaka vardır. Gitmeyip de fotoğraflarını gören, anlatılanları okuyanlar da çok vardır.

Ben Sipadan’da 50nin üzerinde dalış yapmış şanslılardan biriyim. Farklı yerlerde, farklı ülkelerde de dalma şansım olduğundan mukayese etme şansı olanlardanım. Her Sipadan dönüşü gördüklerimin bir kısmını, yaşadıklarımın bir kısmını, gözlemlerimin bir kısmını anlattım, yazdım, çektiğim fotoğrafları paylaştım.

Kısaca neden Sipadan sorusuna cevaplar verdim.

Ama “Sipadan, nasıl Sipadan oldu?” sorusuna hiç girmedim.

E artık gireyim mevzuya…

Sipadan tüplü dalışların sportif amaçla başlamasından çok daha önce keşfedilmiş bir adacık. Ancak tüplü dalışların yaygınlaşmasıyla daha önce İngiliz ordusuna bağlı askerlerin kendi ihtiyaçları için kıyıda yaptığı basit ama kalıcı binaları kullanarak bir dalış ve konaklama tesisi ortaya çıkmış. Giderek dalışa gelen sayısı artmış ve Malezya hükümeti dalışın ciddi bir ekonomik getirisi olduğunu görmüş. Bu arada sualtı yapısı ve popülasyonu dolayısıyla Dünya Mirası’na devredilmiş. Konaklama tesisi olarak kullanılan yapılar boşaltılmış. Dalışa bir müddet ara verilmiş. Sipadan adasına 4-5 mil mesafede bir resif olan Kapalai’ de kazıklar üzerine ahşap platform ve üzerine bir kaç bungalow yapılmasına Malezya hükümeti öncülük etmiş ve maddi destek sağlamış. Giderek büyüyen platform üzerinde bu yıl itibariyle 75 bağımsız villa şeklinde konaklama tesisi, restarutant, dalış merkezi yer alıyor. Tesisin sahibi Malezya devleti. İşletmecisi Çinli bir şirket, şirketin en büyük hissedarı olan Çinli hanımı Restaurant’da sessiz sakin bir masada, çalışanları ve misafirleri izlediği geniş zamanda görmeniz mümkündür. Benim gördüğüm en organize ve teknolojik dalış merkezidir. Her şeyin zamanı, o zamanda kimler görevli, kimler yardımcı hepsi bellidir. Ve kolay kolay aksamayan bir akış hep vardır. Hükümetin çok değer verdiği bir tesistir.

Bir keresinde valizlerimizi, çantalarımızı hazırlamış dönüş için bot beklerken kuyruk tarafında üzerlerinde 350 cc yazan 5 kıçtan takma motorlu tekne son sürat yaklaşıp demirledi. Çinli hanım bota hızla koşarken bottan omuzu hayli kalabalık bir asker indi ve arkasından ak saçlı, ufak tefek üzerinde tamamı gri bir elbiseyle gülerek inen kişi Çinli hanımla tokalaşırken omuzu kalabalık asker selam veriyorduüq. Sohbet ede ede restorana girdiler. Önce yaşlı adam arkasında asker ve Çinli hanım.

Bu arada bütün ahşap platform çevresi 5-10 adım arayla yüzleri denize dönük silahlı ve kamuflajlı muhafızlarla çevrilmişti.

Oturdular, zaman zaman bir yerleri elle işaret ederek sohbet edip yarım saat kadar sonra restourant’dan çıkıp bota yürüdüler. Çinli hanım yolcu etti, gittiler…
….
Sordum Mrs. Chauogi’ye “Kim bunlar?”
Cevapladı : Sivil olan başbakan, asker olan genel kurmay başkanı!
….
Siz hiç bu üç tarafı denizlerle çevrili ülkede bırakın bir dalış merkezine hükümetin destek olmasını, spor ya da turizm bakanının bir dalış merkezinde sorun dinleyip, çay içtiğini duydunuz mu? Bırakın destek olmayı, federasyonun köstek olmadığı bir dalış merkezi duydunuz mu?
….
Sipadan’da bizzat gördüm, kendi ülkemde asla duymadım!
Devam edeceğim konuya bir kaç gün sonra, bir başka açıdan…

İyi dalışlar,


Mehmet Avadan
mavadan@yahoo.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !