30 Haziran 2014 Pazartesi
– NİLGÜN ATAR- TURIZMHABERLERI.COM
Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan tatil merkezi cayır cayır yandı.. Adrasan’ın İnceboyun mevkisinde öğle saatlerinde başlayan yangın rüzgarın da etkisiyle yayılınca turizm tesislerini de yakıp geçti.. Oteller pansiyon, restoran, hediyelik eşya mağazası kül oldu. Turistler ve yerel halk canını zor kurtardı. Can kaybı yok, 17 saatte 120 hektarlık alanın yandığı belirtiliyor.
TURİST SAYMAK KOLAY, YA ORMAN YANGINLARI….!
Yıllardır her turizm sezonunda binlerce hektar orman alanı yok oluyor. Ülkemize gelen turistleri sayma alışkanlığımız, yanan ormanlarımızın envanterini çıkarmakla devam ediyor. Bu gün Adrasan tatil merkezinde meydana gelen orman yangını; yıllardır bu yangınlara SADECE seyirci kaldığımızı gösteriyor. Sigara izmariti, anız ya da piknik ateşi veya yer açma-kundaklama amaçlı kaynağı her ne ise bu yangınlar artık bitmeli…Orman içine ya da yakınlarına 5 yıldızlı tesisler yapma sevdasından da vazgeçmeliyiz.
SOMA FACİASI GİBİ BİR UYARIDIR ADRASAN YANGINI…
Değerli yazarımız Tuncay Neyişçi ile Adrasan yangınını konuştuk. Doktorasını 1986 yılında Orman yangınları ekolojisi üzerine yapan Neyişçi 1987 yılından itibaren düzenli olarak çevre- turizm-orman yangınları konulu uyarıcı makaleler yazıyor. Tuncay Neyişçi dertli… ” Seminer verdim olmadı, gazetede yazdım tık yok, meslek dergisiden de sonuç alınamadı. Türkçe’ye ilgi olmayınca Almanca da yazdım, fayda etmedi. ” diyor ve ekliyor: ” Adrasan bir uyarıdır. Turizm-orman yangını ilişkisinin ” Soma ” uyarısı. Anlayana, ilgilenene…Daha önce de, 1979 Marmaris yangını, Foça, Çamyuva yangınları gibi uyarılar gelmiş kimse kulak asmamıştı. ”
30 YIL ÖNCE BUGÜNLERİ GÖRDÜ VE UYARDI…
1987 yılında milliyet gazetesinde turizm merkezlerinde orman yangınlarına yönelik bir yazı yazdığını belirten Neyişçi şunları söyledi:
” Yazımın nedeni o tarihte Talya Oteli’nde düzenlediğim ve turizmcileri davet ettiğim seminere sadece 4 teknik elemanın katılmasıydı. Yani orman içine konaklama tesisi yapan sektörün orman yangınları konusunda son derece vurdum duymaz olmalarıydı. İlk ikazlardan biri 1979 yılında yaşanan 13 hektarlık Marmaris yangını ile verilmişti. İkinci konutlar ve turistik tesisler korkulu anlar yaşamıştı. Sonra aralıklarla aynı ikazlar değişik yıllarda tekrar etti, ben de ikazlara devam ettim. Hala dikkate alan yok . Bu da bir uyarıdır. Soma benzeri bir ceza yakın gibi görünüyor. Umarım, bu tokadı yemeden aklımız başımıza gelir. ” diyor.
ORMANA YAKIN TURİSTİK TESİSİ BEKLEYEN TEHLİKELER
Turkuaz mavisi kıyıların çevrelediği yemyeşil ormanlar içinde konaklama tesisleri kurmanın güzelliklerin yanında yangın tehlikelerini de barındırdığını 1987 yılında anlatmaya başlamış Neyişçi. Orman içi ya da yakınına yapılacak tesislerin yangınlara karşı korunabilmesi çalışmalarının proje aşamasında başlaması gerektiğini belirten Neyişçi; mekan düzeni, kullanılacak malzeme gibi detayları, tedbir, kurtarma ve kaçış planlarını buna göre yapmaları hususuna vurgu yapıyor. Ayrıca turistik tesislere ulaşımı sağlayan karayollarının yangın nedeniyle kapanması halinde alternatif ulaşım yollarının da planlanmsı gerektiğinin altını çiziyor. Çevreciliğe, turizme, kültür ve tarihe, bilime yıllarını vermiş Tuncay Neyişçi; ” 30 yıldan beri değişen hiç birşey yok ” diyor Adrasan Yangınının ardından…
2008 DE MERSİN GÜLNAR 3 GÜN YANMIŞTI..
Ben de bir ilave yapayım. Çok gerilere gitmeden 2008 yılından örnek vereyim: Hatırlarsanız 2008’de Mersin Gülnar orman yangınında 3-4 bin hektar orman yok oluşmuştu. 2 kişi yaşamını yitirdi, 40 kişi yaralandı, 5 köy zarar gördü. Tüm canlılar kavrularak yok oldu. O tarihte yetkililerin yaptığı açıklamalarla bugün yapılan açıklamalar arasında da hiç değişiklik yok.. ” Dua ediyoruz rüzgar dursun, yangın sönsün ” ..vb..vb..
BAKIN İŞTE İSPATI…2008 YILINDA YAZDIĞIM YAZI.. KARARI SİZ VERİN.. ORMAN YANGINLARINDA MÜCADELEDE BİR ARPA BOYU İLERLEMİŞ MİYİZ?
www.turizmhaberleri.com/koseyazisi.asp?ID=825
Kaynak: turizmhaberleri.com