Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Görevin adı "Pirgos"

Geçtiğimiz yaz eşimle birlikte çıktığımız fotoğraf turumuzun en renkli durağıydı
Powered by Issuu
Publish for Free

Powered by Issuu
Publish for Free

Geçtiğimiz yaz eşimle birlikte çıktığımız fotoğraf turumuzun en renkli durağıydı Ayvalık. Bu nedenle SUALTI Gazetesi’ndeki köşemin ilk yazısını da bu konuya ayırmak istedim. Tatillerimizin büyük kısmını geçirir olduğumuz bu memlekette her dalış farklı bir heyecan, farklı bir tecrübe. “Anlatılmaz yaşanır” dediklerinden bir görevimiz vardı; kod adı: “Pirgos”! Binlerce yıllık amfora yığınına dalmak üzere Ayvalık’taydık. Mercanlar, efsaneler, hikayeler, deniz, güneş, dalış…

Maden adası önündeki Pirgos kayalıklarının tam dibinde yatan amfora batıklarına gitmek üzere hazırlandık. Ayvalık ta gerçekleştirilecek bir belgeselin parçası olmak ve bu çok özel dalışa katılmak bizi fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Teknemiz, Anadolu Ajansı ekibi, Balıkesir Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri, güvenlik dalıcıları, dalış eşim Serra, ben ve mürettebatla beraber tam 19 kişiyle hareket ettik nihayet. Eşim Serra (Sönmez Şen) bu yolculuğu anlattığı bir yazısında “Kendimi altın postu aramaya giden Argonotların* gemisinde gibi hissediyorum” demişti. Liderimiz Kubilay’ı da altın postu aramaya giden Argonotların önderi Jason’a benzetmişti.

Kubilay brifing verdi, kısa süre sonra Cunda adasında (Alibey) bulunan Sahil Güvenlik Komutanlığına vardık ve dalış yapacak kişilerin listesini bildirdik. Ardından yola koyulduk. Yaklaşık bir buçuk saatlik bir yolculuğun ardından nihayet vardık Pirgos’a… Akıntı çok fazlaydı. Çağlayan hoca güvenlik dalıcılarını ve diğer ekipleri organize etti. Kubilay, AA muhabiri Emrah Elmas, Serra ve ben hazırlanıp dalışa geçtik. Sadece birkaç dakika sonra amforalar karşımızdaydı. Tepeden bakıldığında binlerce misket gibi öylece duruyorlardı.

2000 bin yıllık yük gemisinden eser yok
Pirgos batığı tahminen 1500-2000 yıllık, Roma dönemine ait bir yük gemisi, kayalıklarına çarparak batmış, taşıdığı amforalar da denize dökülmüş. Amforaların içinin bugünkü göründüğü gibi geminin battığı dönemde de boş olduğu tahmin ediliyor. O dönemde yeni üretilen amforalar belli ki bir noktaya götürülerek satılacaktı. Ancak büyük ihtimal doğa koşulları buna imkan vermedi.

Maden adasında bir yerleşim olduğu, vakt-i zamanında oranın bir limanı olduğu da biliniyor. Adada bir kale kalıntısı da bulunuyor. Zaten Pirgos da kale anlamına geliyormuş. 24 metrede bulunan ve yaklaşık 5 bin adet amfora taşıyan geminin hızlıca battığı tahmin ediliyor. Fakat gemiden eser yok. Kiklalar, eşkinalar ve farklı canlılar bu bölgede bolca mevcut. Ne keyif!

70’li yıllarda keşfedilen ve bulunduğu gibi dalışa yasaklanan bu noktada dalışımızı tamamlayıp, fotoğraf ve görüntülerimizi aldık ve tekneye çıktık. Anadolu Ajansı ekibine, Balıkesir Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerine görüntüleri teslim ettikten sonra teknede Yıldız sultanın nefis yemeklerini yedik. Tekne kıyıya yanaştığında amforaların büyüsünden çıkamayan bizler bu keyifli dalışı Ayvalık’ta kutladık.

Ayvalık’ta farklı noktalarda yaptığımız dalışları sonraki yazılarımda sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Rengarenk mercanlar, Ayvalık’ın en güzel dalış noktaları ve daha fazlası…

Görüşmek üzere, masmavi selamlar!

* Genç ve cesur kahraman Jason’un yetişkinliğe geçiş döneminde verdiği önemli bir sınavı anlatan Altın Post ve Argonotlar efsanesi Yunan mitolojisinin adeta klasiklerindendir. Lirik şair Pindaros’un M.Ö 5. yüzyılda bir versiyonunu yarattığı hikaye M.Ö. 3. yüzyılda Rodoslu Apolonios tarafından yeniden kaleme alınmıştır.


Recep ŞEN
Sualtı fotoğrafçısı