Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ege Sakin – Yılmaz Başka Röportajı

Merhaba değerli SUALTI dostları, bu hafta gazetemize, son zamanlarda adını

Merhaba değerli SUALTI dostları, bu hafta gazetemize, son zamanlarda adını sosyal sorumluluk projeleri ile de duyduğumuz MARİNMET’i ve YILMAZ BAŞKA’yı konuk ettik, ve onları size daha yakından tanıtmak istedik…

Sayın Yılmaz Başka, hoş geldiniz, sizi biraz tanımak istiyoruz; nerden aklınıza geldi dalgıç olmak? Bu planladığınız istediğiniz bir meslek miydi?

Ne zaman ve nasıl başladınız bu işe?

Planlı bir şey değildi. Tamamen tasadüf diyebiliriz. 1994 yılında. Askerde sadece istanbulda askerlik yapabilmek için seçmek zorunda kalmıştım. Ne yazık kı kurstan sonra daha uzak bir yer olan iskenderun Arsuz’a düşmüştüm. 🙂 Hatta dalgıç ne yapar ne eder bilmiyordum her şey nasip kısmet meselesi..

Sizin aslında profesyonel olarak Karate ile uğraştığınızı, şampiyonlarda dercelere giren bir sporcu olduğunuzu biliyoruz, bize biraz bundan bahseder misiniz? Dalışla karete arasında bir bağ var mı? sizi Minderden, sualtına iten şey ne oldu?

Karate sporu ile Dalgıçlık arasında tek fark ikisinde de andrenalin olması.. iki sinin arasında Seçim yapmak gerekiyorsa ekonomık acıdan profesyonel bakmak lazım bu nedenle Dalgıçlığı meslek edindim. Sporuma tabiki devam ediyorum..

Ailede sizden başka dalış ile ilgilenen var mı? Eşiniz ne düşünüyor mesleğiniz hakkında? Ülkemizde Sanayii dalgıçları iş neredeyse oraya gitmek durumunda kalabiliyorlar, sizde farklı şehirlerde işler aldığınız oluyor mu, bu durum aile yaşantınıza nasıl yansıyor?

Ailede dalgıç değil denizci dahi yok. Eşim ise bu mesleğe pek sıcak bakmıyor. Tabi evden iş gereği uzaklaşmak gerekiyor artık hanımda alıştı bu durumumuza..

Piyasada dalgıç olarak çalışmış birisiniz, yani sorunları sıkıntıları eksiklileri yanlışları kazaları birebir gören yaşayan düzeltmek için mücadele ederek dalgıçlık yapmaya devam ettiniz, daha sonra kendi dalış şirketinizi kurdunuz. MARİNMET’i ne zaman kurdunuz ve şirketinizi kurarken neler planladınız?

MARİNMET Firmasını 2005 Aralıkta kurdum. şirketimizin sadece Dalgıçlık ile sınırlı kalmıyor. bu nedenle ek olarak faaliyet alanlarımız Dalgıçlık, Hidrografik ve oşinografik ölçmeler konusunda da uzmanlaşmak bunu başarmış gibiyiz hatta denizciliği en iyi şekilde yapmak Güvenliği ile uzmanlaşmış kadrosu ile her anlamda profesyonel ekip oluşturmak zaman alıcak ama inşanlah bunu daha da ileri götürmeye çalışıyoruz.

Planladıklarınızı hayata geçirebildiniz mi? İşin neresindesiniz.?

Firma kuraraken bır takım hedeflerim oldu tabiki bir kısmını hayata geçirdim ama daha yapabıleceğimiz cok şey var İnşanlah nasip olursa hepsini gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.

Marinmet’i biz dışarıdan bakan gözler olarak kararlı adımlarla ilerleyen bir şirket olarak görüyoruz, kendi kendisini geliştirmeye çalışan bir şirket. Son zamanlarda bir takım sivil toplum kuruluşlarıyla sosyal sorumluluk projerinde de görev aldığınızı biliyoruz, bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Sosyal aktivitelerde görev almak özellikle mesaj veren aktiviteler de tabiki güzel bir olay ben tüm sualtı firmalarınında aynı doğrultuda katılmalarını isterim.

Ülkemizde sanayi dalgıçlığı her geçen gün daha da popüler olan bir meslek, siz bu mesleğin ülkemizde gerektiği gibi uygulandığını düşünüyor musunuz?

Pöpüler meslek nedir. Kazancı cok iyi olan meslektir. Bu işin gerçeği, Bakın Dalgıçlık Türkiyede maalesef kanayan bir yara, Sahipsiz bir meslek, tabiki bu konu da Dalgıçların hataları var, Dalgıç kendi mesleğine zarar veriyor farkında olmadan biraz bencil hareket ediyor.. mesela Bireysel dalış işi yapan çok Dalgıç var, İzin almadan, vergi. ssk v.s problemleri olmayan, Dalgıçların doğal olarak cok cok ucuza iş yapmaları piyasayı düşürmekte bu da Doğrudan Dalgıclık mesleğine yansıyor.. Eğer piyasa yüksek olursa,(bunu için birlik şart tabiki) Firmada yüksek teklif vermekte, Bu da Dalgıça yansımakta, Bakıyorsun kara firmaları liman inşaatı işi yapıyor milyon dolarlık projeler 1 veya 2 tane dalgıç buluyor 3-5 ay çalıştırıyor ödediği para çok komık bir miktar Bu anlayışla Türkiyede Dalgıçlık ve de Dalgıç firmaları bir yere varamaz, varmadı da. Dalış piyasasını Sualtı firmaları belirler, dediğim gibi bireysel dalış işi yapıldığı surece bu meslek popüliterliğini kaybetmekte. Çünkü ucuz dalgıçlık popüler bir meslek olamaz, Hatta bir ara liman başkanlığında sohbet esnasında liman başkanının bana “senin asıl meslek ne ? demişti Kendilerine Dalgıçım dediğimde bana ”Çantacı yani” demişti hiç unutmuyorum İnanın çok üzülmüştüm şimdi bu mesleği bu durumlara getirenlere sormak lazım, Birde olayın diğer boyutu var Ehliyet ve kalite sorunu, Bakıyorsun ~ 20 yıldır dalgıçlık yapıyor hala Aday belgesi var Dekodan zaten haberi yok, her yıl git yenile devam, Yani kısacası Dalgıç kendi sorununu çözmek istemiyor ki, bu ülkede çalışan dalgıç arkadaşlarımız günü kurtarmaya çalışıyor. Ben kendi adımıma konuşuyorum Dalgıç benim için sualtında Kendi güvenliğini alabilen Dalgıçlık Bilgisi ile kaynağında tutunda kesimine kadar her işi profesyonelce yapabilen insanlarıdr. Sadece belgesinde profesyonel balıkadam yazmakla profesyonel olunmuyor. Bakıyorsun ehliyetler süper Dalgıç ne dekosunu hesaplayabılıyor, Dalış hastalığı gerçekleştiğinde derdini bile anlatamıyor. Sadece o gün kaç para alıcam yevmiye tamammı onu hesaplıyor, ya bu senin mesleğin neden mesleğinle ilgili bilgiye sahip değilsin, Soruyorsun Dalgıça ya belgen var neden bilmiyorsun dediğinde, ”çok oldu o konuları işleyeli” Ama dalgıçlıkta hala güncelsin, yanı sorun aslında cok buyük, Bu Meslekte Dalgıçların hataları çok buyuk, Sen önce mesleğini kutsal sayacaksın.

Sizce sanayi dalgıçlığının ve dalgıçların en büyük sorunu eğitim mi?

Bence en büyük sorun eğitimsizlik. Dalgıç kendi mesleğine sahip çıkmıyor önemsemiyor. Mesleğiyle ilgili bilgiye dahi sahip değil. Bunu kabul etmek lazım.

Sizce bu sorunu çözebilmek için neler yapılabilir?

Tabiki sorunlar çözülür ama bir yerden başlamak lazım, Bakın sizler Sualtı Gazetesi adı altında bir nevi bu mesleği gündemde tutyorsunuz, Bazı arkadaşlarımız Dernek kurdu, sorun piyasadaki dalgıçlara dernek nerde diye bilmezler, insanları eğitime zorlamak lazım bu işi yapıcaksan kardeşim, önce sevecek, sonrada eğitimini alacaksın…bu şart olucak.. Hatta senede bir defa mesleki seminer düzenlenip bilgilerin güncenlenmesi lazım.. ehliyetlere bu seminerlere katıldığında, katılımın belgelere işlenmesi lazım diye düşünüyorum. Bakın Karate sporunda hakem olsun antrenör olsun diplomaları olduğu halde her yıl seminerler düzenlenir ve mecburidir Bu seminerlere katılanlara yıllık vize verilir yoksa mesleği icra edemezler. bilgiler devamlı güncelleşir.. çok güzel bir uygulama, Neden Dalgıçlıkta olmasın butun dalgıçların heryıl bir araya toplanması hem sosyal bır faaliyet hemde eğitimsel olarak güzel bir uygulama…

Bu soru Sualtı teknolojisi bölümünde okuyan öğrenciler için geliyor; Marinmet bünyesine stajer öğrenci alıyor mu? ne gibi şartlar arıyor? Staj yapmak isteyen öğrencilerin ne yapmaları gerekiyor?

Şirketimizde staj yapmak isteyen öğrenciler alınıyor tabiki staj yapan öğrenciden her hangi bir şart isten miyor zaten adı üzerinde stajer öğrenci ne beklenebilir ki.. Müracaat etmeleri yeterlidir..

Marinmet’i bundan 5 yıl sonra hangi noktada görüyorsunuz?

Tabiki iyi bir noktada olmak isteriz Yalnız burasu Turkiye ne zaman ne olacağı belli olmuyor. Bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Tüm firmaların ortak sorunu hizmet firması olmamız, gider olmuyor maalesef vergi yükü çok fazla..

Marinmet başka hangi sosyal sorumluluk projeleri ile karşımıza çıkacak?

:)Sosyal sorumluluk projelerinde elimizden geldiği kadar varız..

Zaman ayrırdığınız için görüşlerinizi bizlerle paylaştığınız için ve bu mesleğe değer verdiğiniz için çok teşekkür ederiz..

Bizde teşekkür ederiz, bizleri konuk ettiğiniz için..

Teşekkürler..

Ege Sakin
SUALTI Gazetesi Yazı işleri Müdürü
egesakin@sualtigazetesi.com