Nöbetçi Eczaneler
Ege Denizi’nde, 2025 yılının başında Santorini adası çevresinde kaydedilen 28 binden fazla depremin nedeni, Almanya’daki bilim insanlarının yapay zekâ destekli çalışmasıyla ortaya çıktı. Depremlerin, yer kabuğunun derinliklerinden yükselen 300 milyon metreküplük devasa bir magma hareketinden kaynaklandığı belirlendi.
Almanya’daki Helmholtz Jeobilim Merkezi (GFZ) ve GEOMAR Okyanus Araştırmaları Merkezi tarafından yürütülen ve Nature dergisinde yayımlanan araştırma, Ege Denizi’ndeki volkanik ve sismik hareketlere ışık tuttu. Çalışma, magmanın deniz tabanının 4 kilometre altına kadar ilerlerken çevresindeki kayaları kırarak binlerce depremi tetiklediğini kanıtladı.
Uzmanlar, bu verilerin gelecekte bölgedeki volkanik tehlikelerin erken tespiti ve halk güvenliği için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Ege Denizi’nde yer alan Santorini adası çevresinde, 2025 yılının başında 28 binden fazla deprem kaydedilmişti. Bu dev sismik aktivitenin nedeni, Almanya’daki Helmholtz Jeobilim Merkezi (GFZ) ve GEOMAR Okyanus Araştırmaları Merkezi tarafından yürütülen ve Nature dergisinde yayımlanan çığır açıcı bir araştırma ile belirlendi.
Araştırmacılar, depremlerin yer kabuğunun derinliklerinden yükselen büyük bir magma hareketinden kaynaklandığını ortaya koydu.
300 MİLYON METREKÜP MAGMA HAREKETİ
Çalışmaya göre, yaklaşık 300 milyon metreküp hacmindeki magma, deniz tabanının 4 kilometre altına kadar ilerledi. Bu ilerleme süreci, magmanın çevresindeki kayaları kırmasıyla binlerce depremi tetikledi. Bölgedeki en şiddetli sarsıntıların büyüklüğü 5’in üzerine çıktı.
SANTORİNİ VE KOLUMBO’NUN HİDROLİK BAĞLANTISI
Araştırma, bölgedeki jeolojik yapılar arasında daha önce bilinmeyen hayati bir ilişkiyi ortaya çıkardı. Santorini’deki küçük yükselme ve çöküş hareketlerinin, yakınlardaki Kolumbo sualtı yanardağı ile hidrolik bir bağlantıya işaret ettiği belirlendi. Bu bulgu, iki volkan arasında var olan karmaşık ve kritik bir etkileşimi gösteriyor.
YAPAY ZEKÂ VE DENİZ TABANI SENSÖRLERİ SÜRECİ İZLEDİ
Bu devasa sismik veri setini analiz etmek için GFZ ekibi özel bir yapay zekâ yöntemi geliştirdi. GEOMAR ise Kolumbo krateri çevresine yerleştirilen deniz tabanı sensörleri kullanarak süreci yakından takip etti. Bu sensörler, hem sismik sinyalleri hem de deniz tabanındaki 30 santimetreyi bulan çökmeyi yüksek doğrulukla kaydetti. Bu sayede, magma akışının zamanı, yönü ve hızı detaylıca takip edilebildi.
BİLİM İNSANLARINDAN KAMU GÜVENLİĞİ UYARISI
Araştırmacılar, elde edilen bu verilerin gelecekte bölgedeki volkanik faaliyetlerin daha iyi izlenmesine ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesine yardımcı olacağını vurguluyor. Uzmanlar, sürecin halk sağlığı açısından önemini belirtti: GEOMAR’dan Prof. Heidrun Kopp, bulgularını düzenli olarak Yunan makamlarıyla paylaştıklarını belirterek “Bulgularımız düzenli olarak Yunan makamlarıyla paylaşılıyor. Amacımız, olası yeni depremlerde en hızlı ve doğru değerlendirmeyi sağlamak.” dedi.
Atina Üniversitesi’nden Prof. Paraskevi Nomikou ise, süreçleri anlamanın halk için hayati önem taşıdığını vurguladı “Böylesine aktif bir jeolojik bölgede süreçleri anlamak, halkın güvenliği için hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, Santorini ve Kolumbo çevresindeki bilimsel gözlemlerin devam ettiğini ve bu tür çalışmaların gelecekte volkanik tehlikelerin erken tespitinde kritik rol oynayacağını belirtiyor.
DENIZ HABER AJANSI – Haber Linkine Gitmek İçin Tıklayın !
DemirHindi
26 Eylül 2025 – 00:06