Dünyada her 10 kişiden biri temiz suya ulaşamıyor

İklim değişikliği sebebiyle yağışların düzensizleşmesi ve yeraltı su kaynaklarının gittikçe azalması dünyada yaşanacak olan su kıtlığının en büyük sebepleri arasında yer alıyor. 2030 yılında su sıkıntısı çekmesi beklenen ülkeler arasında Türkiye de bulundu.

Her yıl Mart ayının 22’sinde kutlanan Dünya Su Günü, ülkelerinin giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla oluşturuldu.

DenizTemiz Derneği/ TURMEPA’da 22 Mart Dünya Su Günü’nde deniz ve su varlıklarını korumayı, sürdürülebilir olmasına katkıda bulunmayı ve suyun geleceğine sahip çıkmayı bir sorumluluk olarak görüyor ve 22 yıldır yaptığı çalışmalarla Dünya Su Günü’nü sahipleniyor.

İklim değişiyor; değişen iklim suyun çevrimine, deniz ve su varlıklarının yönetimine ve dağılımına günden güne daha fazla etki ediyor. İklim değişikliğinin su varlıkları üzerinde yarattığı değişimler ise Yeryüzünün yüzde70’i sularla kaplı. Bunun yüzde 97’si tuzlu, yüzde3’ü ise temiz sulardan oluşuyor. Temiz suyun yüzde1’i erişilebilir ve kullanılabilir; kısacası insanoğlu şu anda yeryüzünde temiz suyun yalnızca yüzde1’ine Dünyanın değişik bölgelerindeki su kaynaklarında bugüne kadar görülmemiş değişimler yaşanmaya başladı. Dünyada milyonlarca insan, günde 10 litrenin altında suyla yaşamını sürdürüyor.Batı Antarktika ve Grönland buzulları çok hızlı ve benzeri bugüne dek görülmemiş şekilde eriyor. 1993 yılından bugüne yapılan ölçümlerde deniz seviyesinde ortalama 3,3 milimetrelik yükselme tespit edildi. Baltık Denizi’ndeki su sıcaklığı son yüzyılda yaklaşık 2°C arttı. Sıcaklık artışının deniz yaşamı üzerindeki etkisi oldukça güçlü ve biyoçeşitlilik günümüzde daha da büyük bir risk altında. Deniz suyunun sıcaklığındaki artışlarla birlikte, deniz canlıları daha fazla oksijene ihtiyaç duyuyor, böylece ekosistemin tüm bileşenlerini etkiliyor. erişebiliyor. Her 5 kişiden biri ise güvenilir ve temiz içme suyundan mahrum.sudaki oksijen miktarı da giderek azalıyor.

Dünyada su kaynaklarının azalması endişe verici boyuta

Birleşmiş Milletler’in hayatımızda suyun önemini vurgulayarak içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması amacıyla ilan ettiği “Dünya Su Günü”, bu sene 23. yılında. Dünyanın her yerinde 22 Mart tarihinde çeşitli aktivitelerle kutlanan bu özel günde, artık dünya üzerinde su kaynaklarının azalması endişe verici bir boyuta ulaşmış durumda. “Sağlıklı ve Taze İçme Suyuna Ulaşmanın En Kolay Yolu” ilkesini benimseyen Waternet, resmi verilerden derlediği araştırmasında, temiz su kaynaklarının yok olmasıyla dünyayı bekleyen tehlikeyi gözler önüne seriyor.

Dünyada her 10 kişiden biri güvenilir suya erişemiyor

Son 100 yılda dünyada su tüketimi 10 kat artarken, kişi başına düşen su miktarı yarı yarıya azaldı.

Sanayileşme, çarpık kentleşme, nüfus artışı ve atık su sorunu nedeniyle temiz suya ulaşmak gittikçe zorlaşırken, dünya nüfusunun yüzde 20’si içilebilir temiz sudan mahrum.
Dünyada 748 milyon kişi, bir başka deyişle her 10 kişiden biri güvenilir suya erişemiyor.
Dünyadaki okulların 1/3’ünde güvenilir su bulunmuyor.
Düşük ve orta gelirli ülkelerde, sağlık tesislerinin 1/3’ü güvenilir su kullanamıyor.
Dünyada 470 milyonu aşkın kişi su kıtlığı çeken bölgelerde yaşarken, her yıl başta çocuklar olmak üzere 10 milyon kişi sudan kaynaklanan salgın hastalıklar sebebiyle hayatını kaybediyor.
2030 yılına kadar küresel su talebinde yüzde 55’lik bir artışın yaşanması beklenirken, söz konusu yılda mevcut su kaynakları toplam su talebinin yalnızca yüzde 60’ını karşılayabilecek.
İklim değişikliği sebebiyle yağışların düzensizleşmesi ve yeraltı su kaynaklarının gittikçe azalması dünyada yaşanacak olan su kıtlığının en büyük sebepleri arasında yer alırken, 2030 yılında dünya yüzde 40 oranında bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacak.
Türkiye’deki su kaynakları yetersiz

Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye, aslında sanıldığı gibi su zengini ülkelerden biri değil.
Türkiye’de kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküp. Bu rakamın yaklaşık 7 milyar metreküpü içme ve kullanma suyu olarak, 5 milyar metreküpü sanayide, 32 milyar metreküpü de tarımda kullanılıyor.

Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1.519 metreküp civarındayken, 2030 yılında ülkemizde artan nüfus nedeniyle bu rakamın 1.120 metreküp seviyelerine gerilemesi bekleniyor.

Küçük ölçekli yerleşim yerlerinde altyapı eksikliği, büyük şehirlerde ise hem altyapı sorunları hem de artan tüketim nedeniyle temiz ve taze su bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu kapsamda dünyada ve Türkiye’de su arıtma cihazlarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.

Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde içme suyu olarak şebeke suyunu tercih edenlerin sayısı giderek azalırken, sağlıklı suya kolayca ulaşmak isteyenler için su arıtma cihazı yükselen bir trend olarak adından söz ettiriyor.

Geçtiğimiz yıl dünyada 3,2 milyar dolara ulaşan ve 2020 yılına kadar yüzde 16 büyümesi beklenen su arıtma cihazı pazarında büyümesiyle dikkat çeken Türkiye’de, su arıtma sektörünün büyüklüğü 80 milyon dolar civarında.

Su arıtma cihazları, içme suyunun yanı sıra çay, kahve ya da yemek yaparken kullandığımız suyun da tek bir kaynaktan elde edilmesini sağlayarak su tasarrufuna yardımcı oluyor.

Kaynak: Deniz Haber

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !