Dört Saatte Heybeli ye Gittiğimiz Gün !

İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle İdare zor günler yaşamaya başladı. Vapurlar vaktinde onarılamıyor, bakımları yapılamıyor, sferler düzene konamıyordu. Bu sıkışık durum savaş sona erdikten sonra bir süre daha devam etti. Hangi vapurdu, pek hatırlayamayacağım. 1946 da bir bahar günü, biz orta bir öğrencilerini piknik yapmaya Heybeliada’ya götürmüşlerdi. Bir öceki posta iptal edildiği için vapur öylesine hıncahınç dolmuştu ki, koca vapur da kendimize ayakta duracak yer bile bulamamıştık. Bir bucuk saatlik yolu ancak dört saatte alabildiğimizi bugün gibi hatırlıyorum. Dört saatte de geri döneceğimiz bildirildiği için Heybeli’de topu topu bir bucuk iki saat kalabilmiştik. Köprü’ye çıkışımız hele hele eve gidişimiz karanlıklara kaldığı için, bizimkileri merak içinde beni beklerken bulmuş, bu ilk ada sefam, ada cefam olup çıkıvermişti.

1851’de kurulan ve o zamandan beri, Köprü ile Boğaz iskeleleri arasında yolcu taşımakta olan Şirket-i Hayriye adlı vapurculuk şirketinin 1945’te devlet tarafından satın alınmasıyla İdare’nin filosunda önemli artış göründü. Yıllarca Boğaz’da çalışan 26 Şirket-i Hayriye vapuru devlet Deniz Yolları’nın filosunda yer aldı. Ama Boğaz vapurları yine Boğaz’da çalıştırıldılar, Kadıköy vapurları da yine Kadıköy Adalar ve Yalova hatlarında…

1945 yılında İdare, İzmir Körfez hattından getirilen BAYRAKLI adındaki beyaza boyalı küçük bir vapurla İstanul halkı için hoş bir yenilik başlattı. Bu vapurun akşamları yemekli, içkili gezinti seferleri, savaş sonrasının İstanbul’una yeni keyifler yaşatacaktı. Ama fazla rağbet görmemiş olmalı ki, çok geçmeden sessiz sedasız kaldırıldı.

Kaynak: Istanbul’un Unutulmayan Gemileri Eser Tutel

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !