Yasak olmasına rağmen algarna adlı yöntemle avlananlar deniz ekosisteminin çok önemli parçası olan deniz çayırlarına büyük zarar verdi. Karaburun ve Mordoğan açıklarında deniz patlıcanı toplayan teknelerin yaptığı düşünülen çevre katliamı küçük balıkçıların avlandığı meralar olan denizin oksijen kaynağı çayırları yok etti. Mordoğan Su Ürünleri Kooperatifi’nden Yasedin Çidem, “Bölgede yoğun deniz patlıcanı olduğunu görülünce buraya akın ettiler. Dibi tarayarak yapılan algarna Türkiye genelinde yasaktır. Deniz patlıcanı, milyonlarca metreküpü temizleyen, deniz çayırları ise denizlerin ve gezegenimizin oksijen ihtiyacını karşılayan çok önemli bir varlık. Bu yüzden korunuyor ve taşınmaları yasak olmasına rağmen büyük zarar gördü” dedi.
Denizlerin akciğerleri deniz çayırları
Denizlerin akciğerleri olarak tanımlanan ve Akdeniz’e özgü deniz bitkisi deniz çayırları balık stoklarının ve denizdeki oksijen dengesinin devamlılığı için çok önemli roller üstleniyor. Bir metrekare deniz çayırı tarlası günde 10 litreden fazla oksijen üretirken pek çok deniz canlısının da çevresinde yaşam alanı bulmasını sağlıyor. Ülkemiz deniz çayırları açısından zengin bir ülke olmasına rağmen vahşi balıkçılık yöntemleri ve teknelerden atılan bilinçsiz çıpalar nadir ekosisteme büyük zarar veriyor. Deniz çayırlarının yakınındaki deniz patlıcanı tarlalarını tarayarak dip ekosistemine büyük zarar veren algarna yönteminin Mordoğan’da yarattığı tahribat gözler önüne serildi.
Geçtiğimiz günlerde ağlarını toplamak için denize açılan Mordoğanlı balıkçılar, bazı ağlarının kayıp olduğunu geriye kalanların ise ölü deniz çayırlarıyla kaplandığını gördü. Karaburun ve Mordoğan kıyılarındaki deniz patlıcanı tarlalarının algarna ile adeta yok edildiğini söyleyen Mordoğan Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mustafa Babayiğit, “Algarnalar, deniz ekosistemine çok büyük zarar veriyor. İzmir Körfezi’nin tamamen çöl olması için uğraşıyorlar. Deniz patlıcanı tutacağız derken bizim ağlarımızı da götürüyorlar” dedi.
Habitat kaybederken canlı türleri azalıyor
Yasedin Çidem ise, “2016 yılından önce deniz patlıcanı dalgıçlık ile yapılıyordu. Bölgemizdeki deniz patlıcanı zenginliği anlaşılınca algarnacılar akın etti. Oysa hem algarna hem deniz patlıcanı avlama yasak. Habitat kaybı yani deniz çayırlarının yok olması küçük balıkçılara milyonlarca TL kaybettiriyor. Deniz patlıcanı, milyonlarca metreküp suyu temizlerken deniz çayırları gezegenimizin oksijen ihtiyacını karşılıyor. Yani iki canlı da iklim değişikliğini konuştuğumuz bu günlerde çok önemli görevler üstleniyor. Gezegenin oksijen ihtiyacının yüzde 80’inin karşılayan deniz çayırlarını koruyamazsak iklim krizinden çıkamayız” dedi. Balıkçılar ağlarına dolan deniz çayırlarını göstererek İzmir Valiliği’ne, sahil Güvenlik Komutanlığı’na ve Karaburun Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduklarını belirtti.
Denizlerin oksijen kaynağı
Akdeniz Koruma Derneği, posedonya olarak bilinen deniz çayırları üzerindeki insan baskısının her geçen gün arttığını vurguladı. Güneybatı Kıyıları Denizel Ekosistem Restorasyonu isimli projeyi yürüten dernek, hayalet ağ, katı atıklar, insan kaynaklı tahribat, denizlere teknelerden atılan çapaların sürüklemesi ve istilacı yosunlar nedeniyle azalan deniz çayırlarının tehdit altında olduğunu vurguladı. Dernek, Posidonia Oceanica olarak adlandırılan türün fotosentez yaparak denizlerde oksijen ve besin kaynağı sağladığını ayrıca pek çok balık türüne de ev sahipliği yaparak ekolojik denge için önemine değindi. Dünyadaki tüm bitki türleri içinde en fazla karbon depolama özelliğine sahip türün deniz çayırları olduğu belirtilirken kıyılarımızda 45 metre derinliğe kadar görülebiliyor. Deniz çayırları, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli düşük riskli olarak gösterilse de hayalet ağlar ve katı atıklar gibi insansal etkilerle yüzde 90’ı tehdit altında.
Gökhan Karakaş {Milliyet}
DENIZKARTALI Haber Portalı
