Bali’de kıyıda bir dalış için hazırlandık, kuşandık, dalış eşi kontrolü yaptık ama bir nedenle yarım saat sonra dalış için suya girmemiz bildirildi. Yarım saat kuşanmış halde beklemek sıkıntılı sonuçlar yaratacağından scubaları çıkardık, koyduk bir kenara….
……
Sonra tekrar kuşanıp suya girdik, ok’leşip dalışa geçtik ama dalış eşimde bir tuhaflık vardı, aniden palet vuruşlarıyla yüzeye yöneldi. Ben de peşinden…. Heyecan içinde olduğundan ben denge yeleğinin inflatörüne bastım yüzeyde kalması için ama denge yeleği şişmeyince anladım : Ya tüp boş ya da vana kapalı…. Elimi vanaya attım ve çevirdim. Evet vana kapalıydı. Açtım. Denge yeleğini şişirip yüzeyde kalmasını sağladım.
….
Dalış eşim ilk kuşandığımızda vanayı açtığından çok emindi, ben de emindim. Hakikaten doğru ise (yanlış hatırlıyor da olabiliriz) scubaları kenara koyduğumuzda birisi vanayı kapatmış olacaktı.
İkinci kez kuşandığımızda tekrar dalış eşi kontrolü yapmamamız bu sonucu doğurmuştu.
…….
Burada “vanayı çok önce açtım, eminim” savunma olmaz. Her kuşanırken vana açılır, açıksa emin olunur! Her kuşanmada tekrar dalış eşi kontrolü yapılır!
Ve başkasına ait scubaya asla dokunulmaz. Çok gerekli ise scubayı kuşanacak kişi bulunur ve onun yapması istenir. Dalış terbiyesi bunu gerektirir. Bunun istisnası olmaz!
…..
Tüp vanasını scubayı kuşanmadan açmak yetmez, suya girmeden 2.kademeden soluyup vananın açık olduğunu teyit etmek de gerekir!
……
Çok sıkıntılı bir vaka olmasa da tatsız bir durumdu doğrusu. Bereket versin vananın kapalı olması hep dalışın başlangıcında sorun olur, bir nevi erken uyarı!
İyi dalışlar,
Mehmet Avadan
https://www.facebook.com/mhmtvdn
