Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ateş Evirgen’in Köşesi

Geçtiğimiz günlerde TSSF başkanının imzasını taşıyan bir Internet mesajı elime

Geçtiğimiz günlerde TSSF başkanının imzasını taşıyan bir Internet mesajı elime geçti. (14. Eylül.2009 17:23:24 -700) Mesaj her ne kadar “Sualtına gönül vermiş değerli dostlarım” diye başlasa da, sualtına gönül vermiş kişileri “değerli dostlar “ ve “bir takım kişiler” olarak ikiye ayırıyor, hatta bölüyor.Bunu yazının her bölümünde ister istemez algılayabiliyorsunuz ve yazının her paragrafı ayrı bir tartışma konusu. Ama biz bir tanesini alalım bakalım sayın TSSF başkanı özellikle tüm dünyada sektörün lokomotiş olan dalış eğitim kurumları ile ilgili neler düşünüp, söylüyor; “Bu tür kuruluşlar, her ne kadar adlarının sonuna “birlik v.s.” gibi takılar da getirseler bir takım kişilerce yurt dışında kurulmuş ticari şirketlerdir ve ülkemizde ticaret yapmaktadırlar. Ulusal brövemiz olan TSSF/CMAS dalıcı belgeleri de bu şirketlerin dalıcı belgeleri ile karıştırılmamalıdır.

TSSF/ CMAS dalıcı kimlikleri için plastik kart bedeli dışında CMAS’a bir ödeme yapılmamakta, tüm eğitim ve kimlik geliri ülkemizde kalmaktadır. Bu gelirler sualtı sporlarımızın gelişmesine ve kalkınmasına harcanmaktadır. Oysa genelde ABD kaynaklı ticari şirketlere verilen paralar her yıl milyonlarca doların ülkemiz dışına çıkmasına neden olmaktadır. Donanımlı Dalış Yönetmeliğimiz bu konuda bir düzenleme de getirmiştir; Yönetmelik gereği yabancı sistemlere ait dalıcı kimlikleriyle ülkemiz kara sularında dalış yapılamamaktadır. Dalış yapılabilmesi için ayrıca Federasyondan denklik olarak TSSF/CMAS dalıcı belgesi ya da Dalış İzin Kimliği alınması gerekmektedir. Dalış konusunda ülkemizde eğitim sistemi olan tek milli kuruluş, yöneticilerinin hiçbir bedel karşılığı olmaksızın gönüllü çalıştıkları TSSF’dir. ” TSSF başkanı, ya başkanı bulunduğu kurumun içinde bulunduğu sektörü tanımıyor, ya da tüm sualtıcıları, sektörün tüm kurumlarını bilgisiz görüyor.

Yukarıdaki paragraftaki yaklaşımı üzerine kendi kendime yanıt bulamadığım sorular oluştu:

Birinci soru; CMAS’a ödenen plastik kart bedelleri ile PADI’ye ödenen plastik kart bedelleri arasında bir fark varmıdır? CMAS kartlarını TSSF nasıl tedarik ediyor bilemiyorum ama PADI ‘nin tüm materyalleri Türk gümrük mevzuatı kapsamında tüm vergiler ödenerek ve devlete bir gelir sağlayarak ithal ediliyor. CMAS kartları için gümrük ödenip devlete bir gelir sağlanıyor mu?

İkinci soru; ABD kaynaklı ticari (dalış) şirketlerine her yıl milyonlarca Amerikan doları aktaran sektörün kişi ve kurumları hangileridir, kimlerdir? Bu milyonlarca dolar yurt dışına aktarıldığına göre bundan gelir sağlayıp büyüyen güçlü firmalar nerededir? Nerededir bu sektörden sağladığı gelirler ile yaşamının geri kalan kısmını garantiye alan dalış eğitmenleri?

Üçüncü soru; Bu yurt dışına gitmesi engellenen gelirler sualtı sporlarımızın gelişmesine ve kalkınmasına ne şekilde harcanmışdır, harcanmaktadır?

Dördüncü soru; yönetmelik gereği yabancı sistemlere ait dalıcı kimlikleriyle ülkemiz kara sularında dalış yapılamasının önüne geçildiği belirtilirken, bunun neden sadece TÜRKİYE VATANDAŞLARI için geçerli olduğu vurgulanmamıştır?

Beşinci soru; Confederasyon Mondiale des Activites Subaquatiques (World Underwater Federation) – Dünya Sualtı Federasyonu, kısa adı ile CMAS, 1958 yılında Dünya sualtıcılığının duayeni Kaptan Jacques- Yves Cousteau tarafından kurulduğu vurgulanmasına rağmen , bu kurumun eğitim sistemini esas alan TSSF’nin eğitim sistemi , neden ülkemizin milli eğitim sistemi olarak tanıtılıyor?

Son soru (şimdilik); Neden gönüllü amatör kişiler, Profesyonel bir sektörün içinde ortada bir takım oyunu, yarışma benzeri faaliyetler yokken karşılığında hiçbir bedel karşılığı olmaksızın gönüllü çalışma ihtiyacı duyarlar?

Elbette her sorunun bir yanıtı vardır. Yukarıdaki sorulara da bir yanıt verilebilecektir. Ama bizim istediğimiz bu sorulara bir cevap verilmesi değildir. Bizim isteğimiz, sayın federasyon başkanı başta olmak üzere bu kurumda görev alan tüm gönüllü kişilerin bu soruları kendi kendilerine sormalarıdır.

Esen kalın,
Ateş Evirgen
www.sualtidunyasi.com.tr