Ege ve Akdeniz kıyılarındaki birçok ilçede halk yaşamsal faaliyetlerini, yerli ve yabancı turistlerin katıldıkları turizm faaliyetinden kazanabilmektedir. Bu amaçla bölge halkı mart sonunu ve nisan ayını iple çekmektedir. Bölgemizde tüm esnaf mart ayı sonunda Paskalya tatilinde gelecek 3-5 turist ve 23 Nisan 4 günlük tatilinde ilçeyi dolduracak yerli turistlerle; uzun ve kriz ortamında sancılı süren kış mevsiminin ardından, bir parça soluklanmak umuduyla, sezonun ilk grup müşterilerini karşılamak için hummalı bir çalışmaya koyulmuşlardı. 23 Nisan’daki 4 günlük tatil, tüm bayram ve tatillerde olduğu gibi Türkiye’deki dalgıçların Kaş’a akmalarını sağlamış ve birçok otelin doluluk oranları yüzde yüze varmıştı. Tüm dalış okulları kapasitelerini doldurmuş, dalıcı ve aileleriyle birlikte yaklaşık 1000 kişilik bir kitle Kaş’ın ekonomisine hareket getirmeye hazır hale getirilmişti.
Bu arada Kaş Kaymakamlığı Türkiye’de gelenek hale gelen 13 Nisan -22 nisan arası Turizm kutlama haftası hazırlıklarına başlamış ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşların ve de Sivil Toplum Örgütlerinin de aralarında bulunduğu bir toplantı düzenlenmiş, bu toplantıda izlenecek yol haritası çizilmeye çalışılmıştır. Bu toplantıya KASAD başkanı da çağırılmış,ancak adı geçen tarihte kendisinin Antalya’da olması sebebiyle katılmasının mümkün olamayacağını belirterek başka bir arkadaşının toplantıya katılacağını ilçe Turim Müdürlüğü’ne belirtmiştir. Ancak diğer arkadaşların o gün günlük dalışta olmaları ve de dalış esnasında rehber olan bu arkadaşların yönetmelik gereği teknede ya da sualtında olmaları zorunluluğundan toplantıya katılamamışlardır.
Bunun üzerine toplantıda birinci derecede KASAD’ı bağlayan ve onun tasarrufunda bulunulan dalış ve liman temizliği konusunda KAŞ Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı (ne gariptirki) liman temizliği için taahhütte bulunmuş ve de bunu KASAD başkanına iletmiştir. Daha sonra toplantıda alınan kararlar ilgili kurum ve kuruluşlara emir ve telakki olunmuştur. Yaratılan bu fiili durum karşısında KASAD yönetim kurulu toplanmış ve bir durum değerlendirmesi yaparak;
Dalış okullarının 2008 Kasım ayı içerisinde Sahil Güvenlik 113 Bot Komutanlığı Koordinasyonu’nda yapılan AKDENİZ’DE BAŞKA KAŞ YOK Çevre Temizlik ve Bilinçlendirme Kampanyası içeriğinde okullara 15 günlük sualtı ve çevre duyarlılığı konularında dersler verilmiş ve göstermelik olmayıp gerçek anlamda 5 dalış bölgesi ve Liman ağzı mevkiinde detaylı dip temizliği yapılmıştır. Ve 2009 yılının nisan ayları gibi AKDENİZ’DE BAŞKA KAŞ YOK 2 kampanyasının başlatılması kararlaştırılmıştır. Bu karar sözlü olarak ilçe turizm müdürlüğüne iletilmiş ve bu nedenle bu kadar sık aralıklarla Liman temizliği yapılamayacağı kendilerine bildirilmiştir. Turizm haftasının başlamasına epey bir zaman kala alınan bu Karar ilçe turizm müdürü tarafından kaymakama bildirilip bildirilmediği belli değildir ki 20 Nisan 2009 sabahı KASAD merkezinde EĞİTİMSEN başkanı Tuncer Tezcan hoca ile KASAD Başkanı otururken Kaymakam Süleyman Yılmaz dalıyor musunuz, dalmıyor musunuz sorusunu yöneltmiş ve KASAD başkanı yukarıdaki nedenlerden dolayı dalınamıyacağı belirtilmiştir.
Bu yanıt üzerine Kaymakam Süleymen Yılmaz mekanı terkedip, Kaymakamlık yazı işleri müdürüne B170TGM40760000-06-93 SAYILI VE SUALTI DALIŞLARI Başlıklı yazı ile Sahil Güvenlik 113 Bot Komutanlığına İlçe Turizm Sportif kurulu’ndan alınması zorunlu olan Turizm amaçlı sportif faaliyet belgesi alınmadığı gerekçesiyle ve mevcut belgelerin 31.12.2008 tarihinde süresinin dolduğu gerçeğine dayandırarak, dalışların durdurulmasına karar verilmiş ve sahil güvenlik komutanlığına, dalıştaki teknelere Kabahatler Kanunu’a muhalefetten para cezası kesilmiş ve seferden men kararı verilmiştir. (BELGE NO:1) Yaratılan bu fiili durum üzerine KASAD’tan temsici bir arkadaş, otelcilerden bir arkadaş ve Mercan Restoran sahibi Mustafa Eriş, Kaymakam Süleyman Yılmaz’la görüşmeye ve nezaket ziyareti yapmaya ve sorunun çözümüne yönelik çabalar göstermişlerdir. Ancak Kaymakam Süleyman Yılmaz KASAD temsilcisine insan onurunu zedeleyici davranışlar göstermiş ve sorun aşılamadan daha grift bir şekle bürünmüştür. Bunun üzerine KASAD tüm müşterilerine ve Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’na durumu özetleyen yazılar göndermiş. (BELGE NO:2) ve müşterilerin otobüslerini Kaş’ta dalışın yasaklandığı gerekçesini belirterek Fethiye, Marmaris ve Bodrum istikametine yönlendirmiştir. Bu arada portallarda ve faxlarla bu durumu protesto eden yüzlerce yazıt akmaya başlamıştır. Bu pencereden soyut olarak yaklaşıldığında alınan karar doğru olarak algılanabilinir. Ancak Antalya Valiliği’nde yapılan toplantıda 2009 yılı il sportif kurulu tarafından alınan kurul kararları ya Kaş Kaymakamlığı tarafından kaale alınmadı. Ya da ilçe turizm müdürlüğü tarafından Kaymakamlığa bu kararlar bildirilmedi. Çünkü 35 Maddeyi kapsayan kararların 35.Maddesinde “ Müracaat dosyalarının kabulunun 01.03.2009 tarihinden başlayacağı hakkında,işletmelerin bilgilendirilmesine karar verilmiştir.” Ancak bu kararlar ne yazıkki Kaş ve beldelerinde hiç kimseye tebliğ edilmemiştir. (BELGE NO.3) ve isnat edilen 31.12.2008 tarih iddiası bu belgeyle geçersiz kılınmıştır. 20 Nisan 2009 tarihine kadar ilçemizde ve ilimizde Turizm amaçlı sportif faaliyetler yürütülmüş ve ayrıca yürütülmeye devam etmekteydi. Adı geçen tarihe kadar hiçbir yaptırım uygulanmadan tüm sportif aktiviteler yani kano,yürüyüş paraşüt, dalış vd yapılmış fakat 20 nisan günü Amerika yeniden keşfedilmiştir. 20 yıldır uygulanan taammül: Nisan sonu parkurlar dalış okulu sorumluları tarafından çizilir ve İl TURİZM Müdürlüğüne gönderilir onay alındıktan sonra,dalış okullarına ve turizm amaçlı faaliyet yürüten kuruluşlara (ki bunların A grubu seyahat acentesi olma zorunluluğu vardır.) hazırlayacakları belgeler tebliğ edilir ve hazırlanan belgeler ilçe sportif kurulu tarafından incelendikten sonra belge onay için İl Turizm müdürlüğüne gönderilir.Ve asıl Belge 30 gün sonra bazen 60 gün sonra gelirdi. ( BELGE 3 2006)
Tahammül bu şekilde yıllardır işlediğinden, ve de dalış okulları kendilerine 2009 yılı kararlarının tebliğ edilmesini beklemelerinden ötürü başvuruda bulunmamışlardır. Kaldıki Antalya iline müracaata gidildiğinde oradan söylenen ilk başvuruyu yapanların dalış okulları olduğu söylenmiştir.
Yapılan uygulama objektif olarak dalış okullarına yönelik bir uygulamadan çok Kaş Halkını ve esnafını cezalandırmış ve halkın ekmeğiyle oynanmıştır. Şayet amaç dalış okullarını cezalandırmak ise (ki oda keyfi bir uygulamadır.) 23 Nisan’dan sonra dalış okullarına belgenizi şu tarihe kadar almazsanız dalışa çıkamazsınız denemez miydi ve böylece Kaş halkının bir trilyona yakın Kaybı söz konusu olmaz ve ceza salt dalış okullarına kesilirdi. Ancak süreci takip eden günlerde KASAD başkanı hedef gösterilmiş ve çeşitli spekülasyonlar ortaya atılmış ve günah keçisi ilan edilmeye çalışılmıştır. Bu arada Kaş Dalış Okulları ivedilikle istenilen belgeleri hazırlamış,elden Antalya İl Turizm müdürlüğüne götürmüş ve Kaymakam Süleyman Yılmaz’ın yaptığı Malzeme kontrolleri sonucunda ilçe sportif kurumu onaylarını vermiş ve Belgelerin Antalya’da onayından sonra geçici belgeler okullara verilmiş ve de geçtiğimiz haftada Antalya Valiliği’nden onaylı asıl belgeler gelerek,Turizm Bakanlığına yatırılan 1000 tl karşılığı ilgili A grubu seyahat acentesine teslim edilmiş ve sorun çözülmüştür.
Ancak Araştırmacı ve sorumlu gazeteciliğin gereği aklımıza takılan bir dizi soru vardı ve de bu da bizi konuyu neden niçin sonuç ve tez antitez kavramı üzerineden soruların cevaplarını irdelemeye itti. Bir kaşık suda kopartılan ve herkesi madur eden bu gerilimim objektif nedeni neydi ve nereden kaynaklanıyordu.
Acaba biraz daha gerilere gidip yerel seçimler öncesi sürece dönsek mi? Dönemin AKP’li belediye başkanı Halil Kocaer’in seçim yatırımı olarak düşlediği,kendisine seçimi kazandıracak olanak olarak gördüğü ve hamlelerinin sonuncusu olan,”Kaş Cumhuriyet Meydanı Peysaj Düzenlemesi ve Sokak Sağlıklaştırma projesi” adı altında kentsel sit alanı olan cumhuriyet meydanına izinsiz inşa ve fiziki müdahelede bulunması ve bu uygulamaya Kaş’ta faaliyet yürüten KASAD, Kaş Turizm Tanıtma Derneği, çekül Vakfı Temsilciliği, Ekin Kültür Derneği, TÜRSAB Temsilcisi ve konuya duyarlı birçok vatandaşın ortak dayanışması ve tavrı ile, sorunun çözümü için Halil Kocaer’den toplantı istenmiş, toplantıda yapılan çalışmanın Kaş’ın doğasına,örtüsüne, bir Akdeniz kasabasına yakışmayan uygulama olduğu belirtilmiş, Akdeniz’deki benzeri sokak ve meydan düzenlemelerinden örnekler resimlendirilmiş, ancak tüm eleştiriler ve önerilere karşın, düzelteceğiz, yapacağız vs. gibi söylemlere yenileri eklenmiş ve konuya duyarsız kalınıp, toplantıdaki bazı dernek başkanlarını suçlama yoluna gidilmiştir. Bunun üzerine STÖ (SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ) sorunun çözümünden umudu kesince, ve çalışmaların her koşulda devam ettiğini görünce, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne sorunu taşıyarak konu ile ilgili bilgi İstemişlerdir.
5.2.2009/818 sayılı yazı ile, yukarıda adı geçen kurul: Kaş Belediye Başkanlığı’na yazdığı yazıda (BELGE NO 4 ) “ Söz konusu alanda herhangi bir uygulama var ise Belediyece derhal durdurulması ve yapılan işlemler hakkında müdürlüğümüze derhal bilgi verilmesi “ istenmektedir. Bu yazılar ayni zamanda Kaş Kaymakamlığı’na da tebliğ edilmiş ancak kaymakam konuya duyarsız kalmıştır. Ve çalışmalar tüm hızıyla devam etmiştir. Bunun üzerine STÖ’leri Kültür ve Turizm Bakanlığı,Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne, Antalya Valiliği’ne, Kaş Kaymakamlığı’na, Kaş Belediyesi’ne 9.03.2009 tarihinde yolladıkları yazılarda uygulamanın durdurulmasını gerekçeli kararla istemişler (BELGE NO 5.6.7.8) ancak yine bir sonuç alamamışlardır. Bu arada bu yazılara cevaben 12.03.2009 tarihli ve 869 sayılı yazı ie Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü STÖ yolladığı ikinci durdurma yazısında, çalışmanın derhal durdurulması ve 26-27 Mart 2009 tarihinde yapılacak toplantıda söz konusu projeler yeniden değerlendirilecektir denilmektedir. Ancak seçim telaşıyla çalışma yine durdurulmamıştır. (BELGE NO:8) Bu noktadan sonra Kaş STÖ’leri Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı’na 18.03.2009 TARİH VE 2009/388 tarih ve dosya nosu ile Belediye Başkanı Halil Kocaer hakkında 2863 sayılı Kanuna muhalefet etmek ve görevi kötüye kullanmak suçuyla,suç duyurusunda bulunmuşlar. (BELGE NO:10 ).Ayni günlerde Kaş STÖ‘leri avukatı da Kaş Kaymakamı Süleyman Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulunmuş,ve her iki dosyanın birleştirilmesi beklenmektedir.
Bu arada Antalya Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü 8.04.2009 tarih ve220/320 sayılı yazında, Kaş Kaymakamlığı,Turizm Danışma bürosu, Kaş Belediye Başkanlığının 16.03.2009 tarih ve 383 sayılı Kargaları bile güldüren cevabi yazısını,24.3.2009 tarih ve 1656 kaymakam imza ve oluruyla, Antalya Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne göndermiştir.(BELGE NO:11). Tüm bu yazışmalara Karşın uygulama inatla devam etmiş. Ve DHL’nin alanına tecevüz edilmiş Liman Başkanı’nın devreye girmesi ile DHL’nin alanından derhal çekinilinmiştir.
26.03.2009 gün ve 3008 sayılı kurul toplantı sonucunda 01.04.2009/1126 no ile gönderilen yazıda kurul kararı STÖ Kaş Kaymakamlığına, Kaş Belediye Başkanlığına iletilmiştir. Bu kurul Kararı Başından beri yürütülen mücadelenin Haklılığını ortaya koymuş ve kurul “ Antalya ili,Kaş ilçesi, Kentsel Sit alanında Kalan Cumhuriyet Meydanı ile yakın çevresine ilişkin hazırlanan uygulama projesinin kurulumuzun 31.10.2008 tarih ve ve 2792 sayılı kararı ile değerlendirilen projede olduğu gibi Koruma Amaçlı İmar Planında getirilen Kentsel Tasarım Alanı Kararı doğrultusunda hazırlanmadığı anlaşıldığından uygun bulunmadığına (olumsuz), Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nce yazılan durdurma yazılarına rağmen uygulamanın devam ettiği anlaşıldığından uygulamanın durdurulmasına…….) (BELGE NO:12.) Daha sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü 06.05.2009/1480 sayılı, Kaş Kaymakamlığı ve Kaş Belediye Başkanlığına ve STÖ örgütlerine gönderdiği Yazıda “ Antalya ili Kaş ilçesi, Kentsel Sit Alanında kalan Cumhuriyet Meydanı ile Etkileme Geçiş Alanında kalan üç sokakta yapılan sokak ve meydan kaplama uygulamaları değerlendirildiğinde, sit alanlarının yönetilmesinde en önemli yasal belge olan Koruma Amaçlı İmar Planı hükümlerinin esas olduğuna, yerel yönetimin Koruma Bölge Kurulu kararları doğrultusunda onaylı plana bağlı olarak uygulamaları yürütmesi gerektiğinin hatırlatılmasına. Kamu kaynaklarının israfını önlemek amacıyla Kaş Cumhuriyet Meydanı’ında yapılan uygulamaların en geç önümüzdeki turizm sezonuna kadar geçici olarak kullanılabileceğine, gelecek turizm sezonundan önce Koruma Amaçlı İmar Planında Kentsel Tasarım Alanı1 (KTA1) kapsamında kalan Cumhuriyet Meydanı çevresinde sit alanının tümünde belirlenecek malzemeler ile dil birliği sağlandığı ve malzeme kargaşasının giderildiği,Kaş’ın geleneksel ve iklim özelliklerine uygun zemin döşenmesini, teknik altyapının çözümünü içeren,SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ katılımı da sağlanarak hazırlanacak Kentsel Tasarım Projesinin Kurulumuza sunulması ve kurulumuzun onayı alındıktan sonra uygulanması gerektiğine,
Etkileme Geçiş Alanında yeralan üç sokakta yapılan uygulamaların ise geleneksel dokuda kullanılabilecek bir malzeme olduğu görüldüğüne, özellikle bordürlerde yapılan uygulamalar nedeniyle detay ve işçilik yönünden uygulamaların yeniden etüd edilmesine ve buna ilişkin projelerin Kurulumuza iletilmesine Karar verilmiştir.” Diyerek konuya son noktayı koymuştur.(BELGE NO:13) Geçen süre zarfında bu meydan çalışması Kaş Belediye Başkanının seçimleri kaybetmesinde en büyük etken olmuştur. Yukarıdaki nihai karardan anlaşıldığı gibi STÖ’nin ilk günden beri savunduğu tezler onaylanmış. Ve hayat onları haklı çıkarmıştır.
Kaş ilçemizin yakın tarihinde birbiri peşi sıra gelen yaşadığımız bu iki olgu arasındaki bağlantı neydi?
Yerel seçimlerden sonra ülke kıyılarına kırmızı renkler olarak adlandırılan Ege ve Akdeniz kıyılarındaki yerleşkelerde sistemli ve bilinçli bir yaptırımlar mı uygulanıyordu. AKP’ nin kaybetmeyi aklının ucundan bile geçirmeyi düşünmediği yerlerde kaybetmesi sonucu gelişen olgular bir hesaplaşmanın pradigması mıydı.?
Sivil toplum örgütlerinin zaptu rapt altına alınmanın içlerinin boşaltılmasının ve istenilen doğrultuda uzaktan kumandalı birer kuklalara döndürülmek istenmesinin manevraları mıydı?
Dedik ya araştırmacı ve sorumlu gazeteciliğin en önemli ilkeleri “5N 1K”
Hakan Nalçacı
Kasad yönetim kurulu Başkanı
hakan@sirenadive.com